Sofokles'in kısa biyografisi. Sİ

Biyografi
Sofokles, Aeschylus ve Euripides ile birlikte klasik antik çağın en büyük üç trajik şairinden biri olarak kabul edilen Atinalı bir oyun yazarıdır. Sophocles, Akropolis'in yaklaşık 2,5 kilometre kuzeyindeki Kolon köyünde (son dramasının geçtiği yer) doğdu. Babası Sophill zengin bir adamdı. Sofokles, ünlü bir temsilci olan Lampr ile müzik eğitimi aldı. lise ve ayrıca atletizm yarışmalarında ödüller aldı. Sofokles, gençliğinde olağanüstü güzelliğiyle öne çıkıyordu, muhtemelen bu yüzden Salamis'te Perslere karşı kazanılan zaferden sonra (MÖ 480) tanrılara şükran günü ilahileri söyleyen genç erkeklerden oluşan koroya liderlik etmekle görevlendirilmişti. On iki yıl sonra (MÖ 468) Sofokles ilk kez tiyatro şenliklerine katıldı ve büyük selefi Aeschylus'u geride bırakarak birincilik ödülünü kazandı. İki şair arasındaki rekabet halkta büyük ilgi uyandırdı. O andan ölümüne kadar Sofokles, Atinalı oyun yazarları arasında en popüler olanı olmaya devam etti: 20'den fazla kez yarışmada birinci oldu, birçok kez ikinci oldu ve asla üçüncü sırayı alamadı (her zaman üç katılımcı vardı). Yazı hacmi açısından eşit değildi: Sofokles'in 123 dramaya sahip olduğu bildirildi. Sofokles, yalnızca bir oyun yazarı olarak başarı elde etmekle kalmadı, aynı zamanda Atina'da genellikle popüler bir kişilikti. 5. yüzyıldaki tüm Atinalılar gibi Sofokles de aktif olarak kamusal yaşam. MÖ 443-442'de Atina Birliği'nin önemli saymanlar kurulunun bir üyesi olabilir ve Sofokles'in MÖ 440'ta Sisam'a karşı cezalandırıcı seferi yöneten on generalden biri olarak seçildiği kesindir. Belki iki kez daha Sofokles stratejist seçildi. Zaten çok ileri bir yaşta, Atina bir yenilgi ve umutsuzluk döneminden geçerken, Sofokles, başına gelen felaketten sonra Atina'nın kaderine emanet edilen on "proboules" ten (Yunanca "danışman") biri olarak seçildi. Sicilya seferi (MÖ 413). ). Bu nedenle, Sofokles'in devlet alanındaki başarıları, hem 5. yüzyılda Atina hem de Sofokles'in kendisi için oldukça tipik olan şiirsel başarılarından aşağı değildir.
Sofokles, yalnızca Atina'ya olan bağlılığıyla değil, aynı zamanda dindarlığıyla da ünlüydü. Herkül kutsal alanını kurduğu ve Asklepios kültüyle ilişkilendirilen küçük şifa tanrılarından Halon veya Alcon'un rahibi olduğu ve tanrı Asklepios'u Atina'daki tapınağı yıkılıncaya kadar kendi evinde ağırladığı rivayet edilir. tamamlanmış. (Asclepius kültü MÖ 420'de Atina'da kurulur; Sofokles'in ev sahipliği yaptığı tanrı neredeyse kesinlikle kutsal yılandı.) Ölümünden sonra Sofokles "kahraman Dexion" adı altında tanrılaştırıldı (bu ad "dex" kökünden türetilmiştir). - ”, Yunanca "almak", belki de Asklepios'u nasıl "aldığını" hatırlıyor).
Sofokles'in, yaşlı babanın artık ailenin malını yönetemeyeceğini kanıtlamak isteyen oğlu Iophon tarafından nasıl mahkemeye çağrıldığına dair yaygın olarak bilinen bir anekdot vardır. Ve sonra Sofokles, Kolon'da Oedipus'tan Atina onuruna bir kaside okuyarak yargıçları zihinsel olarak yararlı olduğuna ikna etti. Bu hikaye kesinlikle hayalidir, çünkü çağdaşlarının raporları, Sofokles'in son yıllarının hayatının başlangıcı kadar sakin geçtiğini ve Jophon ile en iyi ilişkilerini sonuna kadar sürdürdüğünü doğruladığından. Sofokles hakkında bildiğimiz son şey, Euripides'in ölüm haberini (MÖ 406 baharında) alınca yaptığı eylemdir. Sonra Sofokles koro üyelerine yas giydirdi ve onları kutlama çelenkleri olmadan "proagon" a (trajedi yarışmalarından önceki bir tür kostümlü prova) götürdü. Ocak 405'te Kurbağa Aristophanes komedisi sahnelendiğinde Sofokles artık hayatta değildi.
Çağdaşlar, hayatında sürekli bir dizi başarı gördü. The Muses'ta (M.Ö. - Yaşarken öldü uzun yaşam, mutluydu, zekiydi, birçok güzel trajedi besteledi ve hiçbir sıkıntı yaşamadan sağ salim öldü.
Bize ulaşan yedi trajedi, her bakımdan, Sofokles'in eserlerinin geç dönemine aittir. (Ayrıca, 1912'de, eğlenceli satir draması The Pathfinders'tan 300'den fazla tam satırı koruyan bir papirüs yayınlandı.) Antik kaynaklara göre, Philoctetes (MÖ 409), Oedipus at Colon trajedilerinin sahnelenme tarihleri. (MÖ 401'in ölümünden sonra sahnelenmesi) güvenilir bir şekilde kurulmuştur. .e.) ve Antigone (MÖ 440'tan bir veya iki yıl önce). Oedipus Rex'in trajedisi genellikle MÖ 429'a atfedilir, çünkü denizden söz edilmesi Atina'daki benzer bir felaketle ilişkilendirilebilir. Ajax trajedisi, üslup özelliklerine göre Antigone'den daha erken bir döneme atfedilmelidir, filologlar kalan iki oyun hakkında bir fikir birliğine varmamışlardır, ancak çoğu kişi Trakhinyanka trajedisi için oldukça erken bir tarih (MÖ 431'den önce) önermektedir ve Electra için daha sonraki bir tarih (yaklaşık MÖ 431). Böylece hayatta kalan yedi oyun kabaca şu sırayla düzenlenebilir: Ajax, Antigone, The Trachinian Women, Oedipus Rex, Electra, Philoctetes, Oedipus in Colon. Sofokles'in Philoctetes için birincilik ödülü ve Oedipus Rex için ikincilik ödülü kazandığı bilinmektedir. Sofokles'in MÖ 440'ta stratejist seçilmesinin bu trajedi sayesinde bilindiği için muhtemelen birincilik Antigone'ye verildi. Diğer trajediler hakkında bilgi yok, sadece hepsinin ya birincilik ya da ikincilik aldığı biliniyor.
teknik.
Sofokles'in Attika trajedisi türündeki en çarpıcı yeniliği, üçleme biçiminden vazgeçerek dramanın kapsamını daraltması olmuştur. Bildiğimiz kadarıyla, Sofokles'in yıllık yarışmada sunduğu üç trajedi, her zaman aralarında herhangi bir olay örgüsü bağlantısı olmayan üç bağımsız eserdi (bu nedenle, Kolon'daki Antigone, Oedipus Rex ve Oedipus trajedilerinden bir "Theban üçlemesi" olarak bahsetmek gerekirse). "büyük bir hata yapmaktır). Aeschylus'un trajedileri (Persleri içeren üçleme hariç), her zaman kelimenin tam anlamıyla bir üçlemede birleştirildi - ortak bir olay örgüsü, ortak karakterler ve motiflerle birbirine bağlanan üç bölümden oluşan dramatik bir eserde. Sofokles'in draması bizi kozmik eylem perspektifinden (tanrısal irade nesilden nesile insanların eylemlerinde ve ıstıraplarında gerçekleştirilir) yoğunlaştırılmış bir temsile götürür. şu an kriz ve vahiy. Aeschylus'un, merkezi olay olan anne katlinden önce nedenlerinin (Agamemnon) betimlendiği ve ardından sonuçlarının (Eumenides) gösterildiği Oresteia'sını, dramatik sunumun yer aldığı bir trajedi olan Sofokles'in gizemli Elektra'sı ile karşılaştırmak yeterlidir. ana olayın kendi kendine yeterli olduğu ortaya çıkıyor. Yeni teknik, Aeschylus'ta eyleme müdahale eden, kahramanların insani güdülerinin üstesinden gelen ilahi iradeyi daha az önemli hale getirdi ve insan iradesinin önemini vurguladı. Vurgudaki bu değişimin sonuçları iki yönlüydü. Bir yandan, Sofokles, tamamen kahramanlarının karakterine odaklanabilir ve sahneye şaşırtıcı derecede tuhaf bir dizi karakter getirebilir (örneğin, Electra'da, bir karakterin karakteri neredeyse hiç olmadığında muhteşem bir hareketle uğraşıyoruz. eylemde yer alma, tam ölçekli ve incelikli bir analize tabi tutulur) . Öte yandan, en iyi örneklerinde (örneğin, Oedipus Rex) Sofokles'in olay örgüsünün geliştirilmesi için eşi görülmemiş maliyet tasarrufları açısından tüm Batı edebiyatı tarihinde eşi benzeri yoktur.
Üçlemenin reddedilmesinin, Aeschylus'un dramalarında bireyin eylemlerini ve ıstıraplarını değişmez bir şekilde ilahi takdirin tüm resmiyle ilişkilendiren ve bugünü dünyayla ilişkilendiren koronun rolünde bir azalmaya yol açması beklenebilirdi. geçmiş ve gelecek. Nitekim Sofokles'teki koronun lirik kısmı Aeschylus'unkinden çok daha azdır. Philoctetes'te (aşırı bir örnek verecek olursak), koro tam teşekküllü bir karakter olarak aksiyona tamamen dahil olur ve onlara söylenen neredeyse her şey dramadaki belirli bir durum etrafında döner. Bununla birlikte, çoğu trajedide Sofokles, eylemle bağlantılı olarak ortaya çıkan ahlaki ve teolojik ikileme daha fazla kapsam vermek için koroyu ustaca ve dikkatli bir şekilde kullanır.
Ancak Sofokles en çok başka bir teknik yenilikle ünlüydü: üçüncü bir aktörün ortaya çıkması. Bu, MÖ 458'den önce oldu, çünkü bu yıl Aeschylus, kendi Aeschylean tarzında olmasına rağmen, Oresteia'da zaten üçüncü bir aktör kullanıyor. Sofokles'in peşinden koştuğu, üçüncü bir aktörü tanıtarak izlediği hedef, Sofokles'in dramasının neredeyse doruk noktası olan üç katılımcılı parlak sahneleri okurken apaçık ortaya çıkıyor. Örneğin, Korint Habercisi Oedipus ile çoban (Oedipus Rex) arasındaki konuşma ve aynı trajedinin daha önceki bir sahnesi böyledir - Oedipus, Haberciyi sorgularken, Jocasta korkunç gerçeği çoktan görmüştür. Aynısı, Lich'in Herald ve Dejanira tarafından düzenlenen Trachinyanki'deki çapraz sorgusu için de geçerlidir. Aristoteles'in, Sofokles'in aynı zamanda "senografiyi" de tanıttığına dair göstergesi, yani Kelimenin tam anlamıyla Yunancadan "sahneyi boyamak" olarak tercüme edilen bu terim, uzmanlar arasında hâlâ anlaşmazlıklara yol açıyor ve bu, hakkında aşırı bilgi kıtlığı nedeniyle güçlükle çözülebiliyor. teknik taraf tiyatro gösterileri 5. yüzyılda
Dünya görüşü.
Oyun yazarının dikkatinin insanların eylemlerine odaklanması ve ilahi iradenin arka plana itilmesi dahil. kural olarak oyunda bir kehanet olarak görünür ve bir kök neden veya eyleme doğrudan müdahale değil, yazarın "insancıl" bir bakış açısına bağlı kaldığını gösterir (ancak, yakın zamanda karakterize etmek için zarif bir girişimde bulunulmuştur. "kahramanca kahramanlık" olarak Sofokles'in dünya görüşü). Ancak Sofokles, çoğu okuyucu üzerinde farklı bir izlenim bırakıyor. Hayatının bildiğimiz birkaç detayı, derin bir dindarlığa işaret ediyor ve trajediler bunu doğruluyor. Birçoğunda, yaşadığı bunalım sırasında evrenin gizemiyle karşılaşan bir insan görürüz ve bu gizem, tüm insan hilelerini ve içgörülerini gölgede bırakarak, ister istemez yenilgiyi, ıstırabı ve ölümü beraberinde getirir. Sofokles'in tipik kahramanı, trajedinin başlangıcında tamamen bilgisine güvenir ve trajediyi tamamen cehaletin veya şüphenin kabulüyle bitirir. İnsan cehaleti, Sofokles'in değişmez bir temasıdır. Klasik ve en ürkütücü ifadesini Oedipus Rex'te bulur ama diğer oyunlarda da mevcuttur, Antigone'nin kahramanca coşkusu bile son monologunda şüpheyle zehirlenir. İnsan cehaletine ve ıstırabına, bilginin tamlığına sahip olan tanrının gizemi karşı çıkar (kehanetleri her zaman gerçekleşir). Bu tanrı bir tür anlaşılmaz insan zihni mükemmel düzenin ve hatta belki de adaletin bir görüntüsü. Sofokles'in trajedilerinin altında yatan güdü, tüm gizlilikleri, ihtişamları ve gizemleriyle insanın kaderini yönlendiren anlaşılmaz güçler karşısında alçakgönüllülüktür.
Böyle bir dünya düzeninde, insanın hareket etme iradesi tamamen ortadan kalkmasa bile zayıflamak zorunda kalacaktı, ancak Sofokles'in kahramanları tam olarak inatçı eylem veya bilgiye odaklanmalarıyla ayırt edilirler, bağımsızlıklarının şiddetli bir iddiasıyla karakterize edilirler. Oedipus Rex, gerçeğin bedelini itibarı, gücü ve nihayet görme yeteneği ile ödemek zorunda kalacak olmasına rağmen ısrarla ve inatla kendisi hakkındaki gerçeği arar. Ajax, sonunda insan varlığının güvencesizliğini fark eder, ondan vazgeçer ve korkusuzca kendini kılıca atar. Philoctetes, arkadaşlarının ikna edilmesini, kehanetin üstü kapalı emrini ve acı verici bir hastalıktan iyileşme vaadini hor görerek, onun kahramanca atanmasını inatla reddeder; onu ikna etmek için tanrılaştırılmış Herkül'ün ortaya çıkması gerekir. Benzer şekilde, Antigone hor görür kamuoyu ve devletin ölüm cezası tehdidi. Hiçbir oyun yazarı, insan ruhunun gücünü bu şekilde yüceltememiştir. Tanrıların her şeyi bilen takdiri ile insan iradesinin kahramanca saldırısı arasındaki istikrarsız denge, dramatik bir gerilim kaynağı haline gelir, bu sayede Sofokles'in oyunları sadece okurken değil, tiyatro sahnesinde de hala hayat doludur.
TRAJEDİLER
Ajax.
Trajedinin eylemi, ödül tarafından atlanan Ajax'ın (ölen Aşil'in en cesur kahramana yönelik zırhı Odysseus'a verildiği) andan itibaren başlar, hem Atridian krallarını hem de Odysseus'u ortadan kaldırmaya karar verdi. tanrıça Athena'nın gönderdiği delilik, Truva atlarından esir alınan sığırları yok etti. Önsözde Athena, Ajax'ın deliliğini düşmanı Odysseus'a gösterir. Odysseus, Ajax'a pişman olur ama tanrıça şefkat bilmez. Bir sonraki sahnede akıl Ajax'a döner ve tutsak cariye Tekmessa'nın yardımıyla kahraman ne yaptığının farkına varır. Gerçeği anlayan Ajax, Tekmessa'nın dokunaklı iknalarına rağmen intihar etmeye karar verir. Ajax'ın kendisiyle ne tasarladığını düşünerek sunulduğu, konuşmasının belirsizliklerle dolu olduğu ve korosunun sonunda Ajax'ın intihar fikrinden vazgeçtiğine inanarak şarkı söylediği ünlü bir sahne izler. neşeli bir şarkı. Ancak hemen sonraki sahnede (Attika trajedisinde benzeri olmayan), Ajax seyircilerin önünde bıçaklanarak öldürülür. Kardeşi Teucer, Ajax'ın hayatını kurtarmak için çok geç görünür, ancak merhumun cesedini, düşmanlarını gömmeden bırakmak isteyen Atridlerden korumayı başarır. Şiddetli bir tartışmanın iki sahnesi, rakipleri çıkmaza sokar, ancak Odysseus'un ortaya çıkmasıyla durum çözülür: Agamemnon'u onurlu bir cenaze törenine izin vermeye ikna etmeyi başarır.
Antigone.
Antigone, memleketini fethetmeye çalışırken ölen kardeşi Polynices'i gömmeye karar verir. Buna, Thebes'in yeni hükümdarı Creon'un Polynices'in cesedinin kuşlara ve köpeklere atılması gerektiği emrine aykırı olarak gider. Muhafız kızı yakalar ve Kreon'a getirir; Antigone, hükümdarın tehditlerini hor görür ve onu ölüme mahkum eder. Creon'un oğlu Haemon (Antigone'nin nişanlısı) babasını yumuşatmak için boşuna uğraşır. Antigone götürülür ve bir yeraltı zindanına hapsedilir (Creon ilk cezasını hafifletti - taşlama) ve bazı yayıncıların gerçekten Sophocles olarak tanımadığı harika monologunda Antigone, hareketinin nedenlerini analiz etmeye çalışır. onları erkek kardeşine tamamen kişisel bir bağlanmaya ve başlangıçta bahsettiği dini ve ailevi görevlerini unutmaya yönlendiriyor. Tiresias peygamber, Creon'a Polynices'i gömmesini emreder, Creon itiraz etmeye çalışır, ancak sonunda pes eder ve ölen kişiyi gömmeye ve ayrıca Antigone'u serbest bırakmaya gider, ancak haberci, zindana vardığında Antigone'nin zaten kendini astı Haemon kılıcını çekerek babasını tehdit eder ama sonra silahı kendisine çevirir. Bunu öğrenen Creon'un karısı Eurydice keder içinde evden çıkar ve o da intihar eder. Trajedi, oğlunun cesedini sahneye çıkaran Kreon'un tutarsız ağıtlarıyla sona erer.
Kral Oedipus.
Thebes halkı, şehri vebadan kurtarmak için Oedipus'a gelir. Creon, önce Oedipus'tan önce kral olan Laius'un katilinin cezalandırılması gerektiğini duyurur. Oedipus, faili aramaya başlar. Creon'un tavsiyesi üzerine çağrılan Tiresias, Oedipus'u cinayetle suçlar. Oedipus, tüm bunlarda Creon'dan ilham alan bir komplo görür ve onu ölüme mahkum eder, ancak Jocasta'nın iknasına yenik düşerek kararını iptal eder. Sonraki karmaşık olay örgüsünü yeniden anlatmak zordur. Oedipus, katil arayışını ve ondan gizlenen gerçeği, Laius'un katilinin kendisi, Laius'un babası ve karısı Jocasta'nın annesi olduğu üzücü sonucuna götürür. Korkunç bir sahnede, Oedipus'tan önce gerçeği anlayan Jocasta, ısrarlı arayışını durdurmaya çalışır ve başarısız olunca, kendini orada asmak için kraliyet sarayına çekilir. Bir sonraki sahnede Oedipus da gerçeği anlar, o da saraya koşar ve ardından Haberci rapor vermek için dışarı çıkar: kral kendini görme yetisinden mahrum etmiştir. Kısa süre sonra Oedipus'un kendisi kanlar içinde bir yüzle seyircinin karşısına çıkar. Tüm trajedideki en yürek burkan sahne aşağıdadır. Oedipus, Thebes'in yeni hükümdarı Creon ile son diyaloğunda kendini aşar ve bir şekilde eski özgüvenini yeniden kazanır.
Elektra.
Orestes, sürgünde kendisine eşlik eden Mentor ile birlikte memleketi Argos'a döner. Genç adam, bir araba yarışında öldüğü iddia edilen Orestes'in külleriyle dolu bir vazo getiren bir yabancı kılığında saraya girmeye niyetlenir. O andan itibaren, katiller babasıyla uğraştığından beri yoksulluk ve aşağılanma içinde yaşayan, ruhunda nefret besleyen Elektra, sahnede baskın kişi olur. Electra, kız kardeşi Chrysothemis ve annesi Clytemnestra ile yaptığı diyaloglarda nefretini ve intikam alma kararlılığını tüm boyutlarıyla ortaya koyuyor. Mentor, Orestes'in ölümüyle ilgili bir mesajla belirir. Electra son umudunu kaybeder, ancak yine de Chrysothemis'i kendisine katılmaya ve Clytemnestra ile Aegisthus'a birlikte saldırmaya ikna etmeye çalışır, kız kardeşi reddedince Electra her şeyi kendisinin yapacağına yemin eder. Burada Orestes bir cenaze vazosuyla sahneye giriyor. Elektra onun üzerine dokunaklı bir veda konuşması yapar ve bu perişan, yaşlı kadında ablasını tanıyan Orestes çılgına döner, asıl planını unutur ve ona gerçeği açıklar. Erkek ve kız kardeşin neşeli kucaklaşması, Orestes'i gerçeğe geri getiren Mentor'un gelişiyle kesintiye uğrar: onun için annesini öldürme zamanı gelmiştir. Orestes itaat eder, saraydan çıkar, Electra'nın tüm sorularını karanlık, belirsiz konuşmalarla yanıtlar. Trajedi, Klytemnestra'nın bedeninin üzerine eğilen ve bunun Orestes'in cesedi olduğuna inanan Aegisthus'un öldürülen kadının yüzünü açıp onu tanıdığında son derece dramatik bir sahneyle sona erer. Orestes'in teşvikiyle ölümü karşılamak için eve girer.
Philoctetes.
Truva yolunda Yunanlılar, bir yılan ısırığının etkilerinden muzdarip olan Philoctetes'i Lemnos adasında bıraktılar. Kuşatmanın son yılında Yunanlılar, Truva'nın yalnızca Herkül'ün yayını kullanan Philoctetes'e boyun eğeceğini öğrenirler. Aşil'in küçük oğlu Odysseus ve Neoptolemus, Philoctetes'i Truva'ya getirmek için Lemnos'a giderler. Bir kahramana sahip olmanın üç yolundan - güç, ikna, aldatma - ikincisini seçerler. Entrika, belki de en kafa karıştırıcı olanıdır. Yunan trajedisi ve bu nedenle onu özetlemek kolay değil. Bununla birlikte, Neoptolemus'un olay örgüsünün tüm inceliklerine rağmen, içine düştüğü yalanları nasıl yavaş yavaş terk ettiğini ve böylece babasının karakterinin onda her zamankinden daha büyük bir güçle konuştuğunu görüyoruz. Sonunda Neoptolemus gerçeği Philoctetes'e açıklar, ancak daha sonra Odysseus araya girer ve Philoctetes yayını alarak yalnız kalır. Ancak Neoptolemus geri döner ve Odysseus'un tehditlerine karşı çıkarak yayı Philoctetes'e geri verir. Sonra Neoptolemus, Philoctetes'i onunla birlikte Truva'nın altına girmesi için ikna etmeye çalışır. Ancak Philoctetes, ancak tanrılaştırılmış Herkül ona göründüğünde ve yayın kendisine kahramanca bir başarı elde etmesi için verildiğini söylediğinde ikna edilebilir.
Kolon'daki Oedipus.
Oğulları ve Creon tarafından Teb'den kovulan Oedipus, Antigone'nin eline yaslanarak Colon'a gelir. Bu yerin adı kendisine söylendiğinde, içinde alışılmadık bir güven oluşur: Burada öleceğine inanır. Ismena babasına onu uyarmak için gelir: tanrılar, mezarının içinde yatacağı ülkeyi yenilmez kılacağını duyurdu. Oedipus, Creon'u ve kendi oğullarını lanetleyerek Atina'ya bu avantajı sağlamaya karar verir. Oedipus'u boşuna ikna etmeye çalışan Creon, Antigone'yi zorla alır ama Kral Theseus, Oedipus'un yardımına gelir ve kızını ona geri verir. Polyneikes, Thebes'te iktidarı ele geçiren kardeşine karşı babasından yardım isteyecektir ancak Oedipus ondan vazgeçer ve iki oğluna da lanet okur. Bir gök gürültüsü duyulur ve Oedipus ölümü karşılamak için emekli olur. Gizemli bir şekilde ortadan kaybolur ve Oedipus'un nereye gömüldüğünü yalnızca Theseus bilir.
Atina'nın kaybettiği savaşın sonunda yazılan bu sıra dışı oyun, Atina'ya karşı şiirsel bir vatanseverlik duygusuyla doludur ve Sofokles'in memleketinin ölümsüzlüğüne olan güveninin bir kanıtıdır. Oedipus'un ölümü, modern zihin tarafından pek anlaşılamayan dini bir gizemdir: Oedipus tanrısallığa yaklaştıkça, daha sert, küstah ve öfkeli hale gelir. Bu trajedinin sık sık karşılaştırıldığı Kral Lear'ın aksine, Kolon'daki Oedipus, önsözde kaderin alçakgönüllü kabulünden dürüst ama neredeyse insanüstü öfkeye ve kahramanın son anlarda yaşadığı görkemli özgüvene giden yolu gösterir. dünyevi yaşam.

(MÖ 496/5, Atina'nın Kolon banliyösü - MÖ 406, Atina)

tr.wikipedia.org

Biyografi

MÖ 495 Şubatında doğdu. e., Atina'nın Colon banliyösünde. Şair, Poseidon, Athena, Eumenides, Demeter, Prometheus'un türbeleri ve sunakları tarafından uzun zamandan beri yüceltilen doğum yeri, "Oedipus in Colon" trajedisinde şarkı söyledi. Zengin bir Sofill ailesinden geldi, iyi bir eğitim aldı.

Salamis Savaşı'ndan (MÖ 480) sonra bir halk şenliğine koro şefi olarak katıldı. İki kez askeri komutanlık görevine seçildi ve bir kez müttefik hazinesinden sorumlu kolej üyesi olarak hareket etti. Atinalılar MÖ 440'ta komutanları olarak Sofokles'i seçtiler. e. Sisam Savaşı sırasında, sahnedeki sahnesi MÖ 441 yılına kadar uzanan trajedisi "Antigone" izlenimi altında. e.

Ana mesleği Atina tiyatrosu için trajediler bestelemekti. Sofokles tarafından MÖ 469'da sahnelenen ilk tetraloji. e., ona Aeschylus'a karşı zafer kazandırdı ve diğer trajedilerle yarışmalarda sahnede kazanılan bir dizi zafer açtı. Bizanslı eleştirmen Aristophanes, 123 trajediyi Sofokles'e atfetti.

Sophocles, neşeli, girişken bir karakterle ayırt edildi, Platon'un "Devlet" indeki (I, 3) belirli bir Cephalus'un sözlerinden de anlaşılacağı gibi, hayatın zevklerinden çekinmedi. Tarihçi Herodotos ile yakından tanıştı. Sofokles, MÖ 405'te 90 yaşında öldü. e. Atina şehrinde. Kasaba halkı ona bir sunak inşa etti ve onu her yıl bir kahraman olarak onurlandırdı.

Eylem beyanındaki değişiklikler

Tragedyanın Sofokles'e borçlu olduğu başarılar doğrultusunda oyunların sahne yapımında yenilikler yapmıştır. Böylece oyuncu sayısını üçe, koro sayısını 12'den 15'e çıkardı, aynı zamanda trajedinin koro kısımlarını azalttı, dekoru, maskeleri, tiyatronun genel olarak yapmacık tarafını iyileştirdi, Trajedilerin tetraloji biçimindeki sahnelenişindeki değişiklik, bu değişikliğin tam olarak ne olduğu bilinmemekle birlikte. Son olarak boyalı süslemeleri de tanıttı. Tüm değişiklikler, seyircinin yanılsamasını ve trajediden alınan izlenimi güçlendirmek için dramanın sahnedeki gidişatına daha fazla hareket kazandırmayı amaçlıyordu. Performans için, kökeni Dionysos kültünden gelen, aslında trajedi olan tanrıyı, rahipliği onurlandırma karakterini koruyan Sofokles, onu Aeschylus'tan çok daha fazla insanlaştırdı. Şair dikkatini şimdiye kadar halk tarafından yalnızca dışsal değişimlerinden bilinen kahramanların zihinsel durumlarının daha derin bir analizine odakladığında, bunu kaçınılmaz olarak tanrıların ve kahramanların efsanevi ve efsanevi dünyasının insanlaştırılması izledi. dünyevi yaşam. Yarı tanrıların ruhani dünyasını ancak ölümlülerin özellikleriyle tasvir etmek mümkündü. Efsanevi malzemenin bu şekilde ele alınmasının başlangıcı, trajedinin babası Aeschylus tarafından atıldı: Prometheus veya Orestes'in onun tarafından yaratılan görüntülerini hatırlamak yeterli; Sofokles, selefinin izinden gitti.

Dramaturjinin karakteristik özellikleri

Sofokles kahramanları farklı şekillerde zorlamayı sever. yaşam ilkeleri(Kreon ve Antigone, Odysseus ve Neoptole vs.) farklı karakterler- Birinin diğer zayıf karakterle (Antigone ve Ismene, Electra ve Chrysothemis) çarpışmasında karakterinin gücünü vurgulamak. Karakterlerin ruh hali değişimlerini - bir kişi zayıflığının ve çaresizliğinin acı bir şekilde farkına vardığında, en yüksek tutku yoğunluğundan bir düşüş durumuna geçişi - nasıl tasvir edeceğini seviyor ve biliyor. Bu kırılma, "Oedipus Rex" trajedisinin finalinde Oedipus'ta ve karısının ve oğlunun ölümünü öğrenen Creon'da ve bilinci yerine gelen Ajax'ta ("Ajax" trajedisinde) gözlemlenebilir. Sofokles'in trajedileri, beceri açısından nadir diyaloglar, dinamik eylem ve karmaşık dramatik düğümleri çözmede doğallık ile karakterize edilir.

Trajediler

Günümüze kadar gelen neredeyse tüm trajedilerde seyircinin dikkatini çeken bir dizi durum ya da dış olay değil, karakterlerin hemen net ve kesin olarak ortaya çıkan ilişkilerin etkisinde yaşadıkları bir dizi ruhsal durumlardır. trajedi içinde ayarlayın. "Oedipus" un içeriği, kahramanın iç yaşamından bir an: trajediden önce işlediği suçların keşfi.

Antigone'da trajedinin eylemi, Polynices'in gömülmesine yönelik kraliyet yasağının Thebans'a bir haberci aracılığıyla duyurulduğu ve Antigone'un geri dönülmez bir şekilde bu yasağı ihlal etmeye karar verdiği andan itibaren başlar. Her iki trajedide de seyirci, dramın en başında ana hatları çizilen motiflerin gelişimini takip eder ve bir dramın veya diğerinin dış akıbeti seyirci tarafından kolayca tahmin edilebilir. Yazar, trajediye herhangi bir sürpriz, karmaşık komplikasyon katmaz. Ama aynı zamanda, Sofokles bize şu ya da bu tutkunun ya da eğilimin soyut cisimleşmelerini vermez; kahramanları, insan doğasında var olan zayıflıklara sahip, herkesin aşina olduğu duygulara sahip, dolayısıyla kaçınılmaz tereddütler, hatalar, suçlar vb. yaşayan insanlardır. Eyleme katılan diğer kişilerin her biri bireysel özelliklerle donatılmıştır.

"Eanta" da kahramanın ruh hali, trajedinin eyleminden önceki olay tarafından belirlenir ve içeriğini oluşturan şey, Eant'ın yaptığı eylemin tüm utancını hissettiğinde intihar etme kararlılığıdır. delilik.

Şairin tavrının özellikle çarpıcı bir örneği Elektra'dır. Anne katli, Apollo'nun kaçınılmaz bir sonucudur ve uygulayıcısı, suçlu Clytemnestra'nın oğlu Orestes'in şahsında görünmelidir; ancak trajedinin kahramanı olarak Elektra seçilir; annesinin davranışıyla kızının duygularına derinden kırılmış, kehanete aldırış etmeden ilahi iradeye uygun bir karara varır. Aynı şeyi Philoctetes ve Trachinians'ta da görüyoruz. Bu tür olay örgüsünün seçimi ve ana temaların bu şekilde geliştirilmesi, doğaüstü faktörlerin, tanrıların veya kaderin rolünü azalttı: onlara çok az yer var; İle efsanevi kahramanlar Onlarla ilgili orijinal efsanelerde onları ayıran insanüstü mührü neredeyse kaldırıldı. Sokrates felsefeyi cennetten yeryüzüne getirdiği gibi, ondan önceki trajedi yazarları da yarı tanrıları kaidelerinden indirdiler ve tanrılar, insan kaderlerinin yüce liderlerinin rolünü geride bırakarak insan ilişkilerine doğrudan müdahale etmekten uzaklaştırıldı. Kahramanın başına gelen felaket, çevredeki koşullara bağlı olarak, kişisel nitelikleri tarafından yeterince hazırlanır; ancak felaket patlak verdiğinde, izleyiciye tanrıların iradesine, en yüksek gerçeğin gerekliliklerine, ilahi tanımla hemfikir olduğunu ve kahramanın suçu için ölümlülere bir eğitim olarak takip edildiğini anlaması verilir. , "Eanta"daki gibi veya ataları, "Oedipus" veya Antigone'deki gibi. İnsan telaşından, insan tutkularından ve çatışmalarından uzaklaşmayla birlikte tanrılar daha ruhani hale gelir ve kişi kararlarında ve eylemlerinde daha özgür ve bunlardan daha sorumlu olur. Öte yandan, bir kişinin suçluluğuna ilişkin hüküm, onun saiklerine, şuur ve maksat derecesine göre verilir. Kahraman kendi içinde, kendi bilincinde ve vicdanında kendisi için ya kınama ya da aklanma taşır ve vicdanın talebi, hem pozitif yasayla hem de ilkel yasayla açık bir çelişki içinde çıksa bile tanrıların yargısıyla örtüşür. inançlar. Oedipus, suçlu bir babanın oğludur ve ebeveyninin suçundan dolayı cezalandırılmaktan suçludur; hem baba katli hem de anneyle ensest tanrı tarafından önceden belirlenmiş ve kahin tarafından ona tahmin edilmiştir. Ama şahsen, kendi nitelikleri gereği, bu kadar ağır bir payı hak etmiyor; cehaletle işlediği suçlar ve ayrıca bir dizi aşağılama ve zihinsel yargılama ile kefaret edildi. Ve bu aynı Oedipus, tanrıların lütufkar katılımını kazanır; o sadece tam bir bağışlanma elde etmekle kalmaz, aynı zamanda tanrılar meclisine katılmaya layık, doğru bir adamın ihtişamını da alır. Vahşetlerle lekelenmiş aynı eve ait olan Antigone; kraliyet iradesini ihlal ediyor ve bunun için ölüme mahkum ediliyor. Ancak, zaten talihsiz olan ölmüş erkek kardeşinin kaderini hafifletmek isteyerek ve kararının tanrıları memnun edeceğine, onların kurumlarıyla tutarlı olacağına ikna ederek, saf saikle yasayı çiğnedi. Çok eski zamanlardan beri insanlar üzerinde daha bağlayıcı olan kanunlar ne olursa olsun, insanların icat ettiği kanunlardır. Antigone yok olur, ancak Creon'un yanılsamasının kurbanı olarak insan doğasının taleplerine daha az duyarlıdır. Ölen o, değerli bir kadının hatırasını geride bırakır; cömertliği, doğruluğu ölümden sonra tüm Theban vatandaşları tarafından takdir edildi, tanrılar ve Creon'un tövbesi kendi gözleriyle tanık oldu. Birden fazla Yunanlının gözünde Antigone'nin ölümü, ölüm korkusuyla görevini yerine getirmekten kaçan kız kardeşi İsmene'nin mahkum edildiği hayata ve hatta Creon'un mahkum edildiği hayata değer. ne çevresinde ne de kendi vicdanında kendine dayanak ve mazeret bulamayan, ölen sevgili eşinin lanetinin yükü altında tüm yakınlarını ve sevdiklerini kendi hatasıyla kaybeden kurşun onun yüzünden. Böylece şair, halk fantezisi ve şairler tarafından farklı bir ruh haliyle, başka amaçlarla, kendisinden çok önce yaratılan isim ve konumlardan yararlandı. Birçok neslin hayal gücünü etkileyen yüksek profilli kahramanlık hikayelerine, yarı tanrılarla mucizevi maceralara dair nefes aldı. yeni hayatçağdaşları ve sonraki nesiller tarafından anlaşılan, gözlem gücünün ve sanatsal dehasının gücüyle en derin duygusal duyguların aktif olarak tezahür etmesine neden oldu ve çağdaşlarında yeni düşünceler ve sorular uyandırdı.

Yazarın ortaya attığı soruların yeniliği ve cüretkarlığı, Atinalıların diyalektiğe olan tutkusunu daha da fazla açıklıyor. ortak özellik Sofokles'in trajedileri yeni drama ile karşılaştırıldığında, yani: trajedinin ana teması, her iki tarafın da savunduğu konumu aşırı sonuçlarına götürdüğü, hakkını savunduğu iki rakip arasındaki sözlü bir yarışmada gelişir; bu sayede, rekabet devam ederken, okuyucu her iki pozisyonun görece adaleti veya yanlışlığı konusunda adeta bir izlenim edinir; genellikle taraflar, tartışmalı konunun birçok ayrıntısını öğrendikten, ancak dışarıdan bir tanığa hazır bir sonuç sunmadan anlaşamazlar. Bu sonuncusu, okuyucu ya da seyirci tarafından dramın tüm gidişatından çıkarılmalıdır. Bu nedenle, yeni filolojik literatürde şu soruyu cevaplamak için çok sayıda ve çelişkili girişim vardır: Şairin kendisi tartışma konusuna nasıl bakar, rakip taraflardan hangisi şairle birlikte gerçeğin üstünlüğünü kabul etmelidir? ya da tüm gerçek; Polyneikes'in kalıntılarının gömülmesini yasaklayan Creon haklı mı, yoksa Antigonus'un kraliyet yasağına rağmen erkek kardeşinin cenaze törenini gerçekleştirme hakkı mı? Oedipus işlediği suçlardan dolayı suçlu mu yoksa suçsuz mu ve bu nedenle başına gelen felaketi hak etti mi? vb. Ancak Sofokles'in kahramanları sadece rekabet etmekle kalmaz, sahnede başlarına gelen felaketlerden dolayı şiddetli zihinsel ıstırap çekerler ve acıdan ancak haklı olduklarının veya suçlarının cehaletten veya cehaletten veya tanrılar tarafından önceden belirlenmiştir. Sofokles'in hayatta kalan tüm trajedilerinde yeni bir okuyucuyu bile heyecanlandıran derin dokunaklı sahneler bulunur ve bu sahnelerde ne kendini beğenmişlik ne de retorik vardır. Dejanira'nın, Antigone'nin, Eant'ın ölümünden önce, en kötü düşmanlarının eline düşen Philoctetes'in, tanrıların gazabını üzerine çağıran kötü kişinin kendisi olduğuna inanan Oedipus'un muhteşem ağıtları böyledir. Teb arazisi. Bu kombinasyonla, ayaklar altına alınmış gerçeği savunmak veya şanlı bir başarı elde etmek gerektiğinde yüksek kahramanlığa sahip tek ve aynı kişide ve görev zaten yerine getirildiğinde veya ölümcül bir hata yapıldığında, düşen felakete karşı hassas bir hassasiyetle. onarılamaz olan bu kombinasyonla Sofokles, görkemli imgelerinde onları sıradan insanlarla ilişkilendiren ve onların daha fazla katılımını sağlayan özellikleri ortaya çıkararak en yüksek etkiyi elde eder.

trajedi

Sofokles'in yedi trajedisi bize ulaştı, bunların içeriklerine göre üçü Theban efsane döngüsüne ait: "Oedipus", "Oedipus in Colon" ve "Antigone"; biri Herakles döngüsüne - "Dejanira" ve üçü Truva'ya: "Eant", Sofokles'in trajedilerinin en eskisi, "Electra" ve "Philoctetes". ek olarak, farklı yazarlar yaklaşık 1000 parça korunmuştur. Trajedilere ek olarak, antik çağ Sofokles'in ağıtlarına, ilahilerine ve koronun sıradan bir tartışmasına atfedilir.

Trachin Kadınları, Dejanira efsanesine dayanıyordu. bitkinlik seven kadın kocasını beklerken, Dejanira'nın zehirlenen Herkül'ün çektiği acı haberindeki kıskançlık azabı ve umutsuz kederi, Trachinians'ın ana içeriğini oluşturur.

Philoctetes'te MÖ 409'da sahnelendi. Örneğin, şaşırtıcı sanata sahip şair, üç farklı karakterin çarpışmasının yarattığı trajik durumu geliştirir: Philoctetes, Odysseus ve Neoptolemus. Trajedinin eylemi onuncu yılı ifade eder. Truva savaşı ve sahne, Yunanlıların Truva'ya giderken Tesalya lideri Philoctetes'i Chrys'te zehirli bir yılan tarafından ısırıldıktan sonra terk ettikleri ve ısırıktan aldığı koku yayan yaranın onu yaptığı Lemnos adasıdır. askeri işlere katılmaktan aciz. Odysseus'un tavsiyesi üzerine ayrıldı. Yalnız, herkes tarafından unutulmuş, bir yaradan dayanılmaz bir şekilde acı çeken Philoctetes, sefil geçimini avlanarak kazanıyor: Herkül'ün aldığı yay ve oklara ustaca sahip oluyor. Ancak kehanete göre Truva, Yunanlılar tarafından ancak bu harika yay yardımıyla alınabilir. O zaman talihsiz hastayı yalnızca Yunanlılar hatırlar ve Odysseus, Philoctetes'i ne pahasına olursa olsun Truva yakınlarında teslim etmeyi veya en azından silahlarını ele geçirmeyi üstlenir. Ama Philoctetes'in ondan en büyük düşmanı olarak nefret ettiğini, kendisinin Philoctetes'i Yunanlılarla barışmaya ya da onu zorla ele geçirmeye asla ikna edemeyeceğini, kurnazlık ve hile ile hareket etmesi gerekeceğini biliyor ve Planının bir aracı olarak katılmayan genç adam Neoptolemus, Philoctetes'in gözdesi Akhilleus'un oğlu yanında gücendi. Yunan gemisi Limnos'a çoktan inmişti ve Yunanlılar kıyıya çıktı. İzleyicinin önünde, şanlı bir kahramanın sefil bir konutu olan bir mağara açılıyor, ardından hastalık, yalnızlık ve yoksunluktan bitkin düşen kahramanın kendisi: yatağı çıplak zeminde ağaç yaprakları, tam orada içmek için tahta bir sürahi, çakmaktaşı ve paçavra lekeli kan ve irin. Aşil'in yoldaşlarından oluşan asil genç ve beraberindeki koro, talihsiz adamın görüntüsünden derinden etkilenir. Ancak Neoptolemus, Odysseus'a verdiği sözle, Philoctetes'i yalan ve aldatmanın yardımıyla ele geçirme sözüne bağladı ve sözünü yerine getirecek. Ancak, acı çeken kişinin sefil görünümü genç adama katılmaya neden oluyorsa, o zaman yaşlı adam Philoctetes'in ona ilk andan itibaren davrandığı ve işkencesinin sonunu bekleyerek kendini ellerine verdiği tam güven, sevgi ve şefkat tek başına, Neoptolemus'u kendinle çetin bir mücadeleye sok. Ama aynı zamanda Philoctetes kararlıdır: Yunanlıları kendisine yapılan suçtan dolayı affedemez; asla Truva'nın altına girmeyecek, Yunanlıların savaşı zaferle bitirmesine yardım etmeyecek; eve dönecek ve Neoptolem onu ​​sevgili memleketine götürecek. Sadece vatanının düşüncesi ona hayatın yükünü taşıma gücü verdi. Neoptolemus'un doğası aldatıcı sinsi eylemlere karşı öfkelidir ve yalnızca Odysseus'un kişisel müdahalesi onu Philoctetes'in silahının sahibi yapar: genç adam, onu yok etmek için yaşlı adamın güvenini kullanır. Son olarak, Herkül'ün silahlarını almak için Yunanlıların ihtişamına duyulan ihtiyaç hakkındaki tüm düşünceler, kendisini Odysseus'tan önce Philoctetes'in değil, Neoptoles'in bundan böyle Yunanlıların düşmanı olacağına dair bir sözle bağladığı, genç adamda vicdanının sesinden aşağı, aldatmaya ve şiddete karşı öfkeli. Yayı geri verir, yeniden güven kazanır ve Philoctetes'e anavatanına kadar eşlik etmeye hazırdır. Sadece Herkül'ün sahnede görünmesi (deus ex machina) ve Zeus ve Kader'in Philoctetes'e Truva'nın altına gitmesini ve Yunanlıların başlayan savaşı tamamlamasına yardım etmesini emrettiğini hatırlatması, kahramanı ve Neoptolemus'u Yunanlıları onunla birlikte takip etmeye ikna eder. Trajedinin ana karakteri Neoptolemus'tur. Antigone, vicdanının isteği üzerine, kralın iradesini ihlal etmenin zorunlu olduğunu düşünürse, Neoptolem aynı dürtüyle daha da ileri gider: bu sözünü bozar ve tüm Yunan ordusunun çıkarları doğrultusunda hareket etmeyi reddeder. kendisine güvenen Philoctetes'e karşı. Şair, trajedilerinin hiçbirinde, en kurnaz felsefelerle çelişse bile (Yunanca ??? ? ?? ????) bir kişinin davranışını en yüksek hakikat kavramıyla koordine etme hakkı için bu kadar güçlü konuşmadı. ??? ??? ???? ????????????????). Cömert ve dürüst gence şairin ve seyircinin sempatisinin yadsınamaz olması, sinsi ve vicdansız Odysseus'un ise en çirkin şekilde tasvir edilmesi önemlidir. Sonun araçları haklı çıkardığı kuralı bu trajedide şiddetle kınanır.

Eante'de dramanın konusu, Eant (Ajax) ile Odysseus arasındaki Aşil'in silahlandırılması konusundaki anlaşmazlığın Achaean'lar tarafından ikincisi lehine kararlaştırılmasıdır. Her şeyden önce Odysseus ve Atrids'ten intikam almaya yemin eder, ancak Achaean'ların koruyucusu Athena onu aklından çıkarır ve bir çılgınlık içinde evcil hayvanları düşmanları için alıp onları döver. Akıl, Eant'a geri döndü ve kahraman derinden utanmış hissediyor. Bu andan itibaren trajedi başlar, kahramanın intiharıyla sona erer, bundan önce Eant'ın ünlü monologu, hayata vedası ve sevinçleri gelir. Atridler ile Eant'ın üvey kardeşi Teukrom arasında bir tartışma alevlenir. Cenazenin gömülmesi mi yoksa kurban olarak köpeklere mi bırakılması gerektiği, cenazenin lehinde kararlaştırılan bir ihtilaftır.

etik

Sofokles'in trajedilerinde yer alan dini ve etik görüşlere gelince, bunlar Aeschylus'tan çok az farklıdır; Yunan teolojisi ve teogonisinin yaratıcılarından, en eski şairlerden miras kalan tanrılar hakkındaki fikirlerle karşılaştırıldığında, baskın özellikleri maneviyattır. Zeus, her şeyi gören, her şeye gücü yeten bir tanrı, dünyanın en yüce hükümdarı, düzenleyicisi ve yöneticisidir. Kader Zeus'un üstüne çıkmaz, onun tanımlarıyla aynıdır. Gelecek yalnızca Zeus'un elindedir, ancak ilahi kararları kavramak insana verilmemiştir. Gerçekleşen gerçek, ilahi iznin bir göstergesi olarak hizmet eder. İnsan, tanrıların gönderdiği felaketlere alçakgönüllülükle katlanmak zorunda kalan zayıf bir yaratıktır. İlahi takdirlerin anlaşılmazlığından kaynaklanan insanın acizliği daha da eksiksizdir çünkü kahinlerin ve falcıların sözleri genellikle belirsiz, belirsiz, bazen hatalı ve aldatıcıdır ve ayrıca insan hataya eğilimlidir. Sophocles'in tanrısı, koruyucu veya kurtarıcı olmaktan çok daha intikamcı ve cezalandırıcıdır. Tanrılar bir kişiye doğuştan akıl verir, ancak aynı zamanda günaha veya suça da izin verirler, bazen cezalandırmaya karar verdikleri kişinin üzerine akıl bulanıklığı gönderirler, ancak bu, suçlu kişinin ve onun soyundan gelenlerin cezasını yumuşatmaz. Tanrıların insanla yaygın ilişkisi bu olsa da, tanrıların istemsiz acı çekenlere merhamet gösterdiği durumlar vardır: Kolon'daki Oedipus'un tüm trajedisi bu son fikir üzerine inşa edilmiştir; Aynı şekilde anne katili Orestes de Erinyes'in intikamından Athena ve Zeus'ta sığınak bulur. Dejanira'nın niyeti, sevgili kocasına bayram kıyafeti gönderdiğinde, koro dürüst ve övgüye değer diyor ve Gill, annesini Herkül'ün önünde haklı çıkarıyor. Tek kelimeyle, gönüllü ve istemsiz ihlal arasındaki fark belirlenir, suçlunun saikleri dikkate alınır. Bu şekilde, genellikle belirli terimlerle, suçlunun tüm ailesine yayılan ilahi haklılığın uyumsuzluğu, eğer acı çeken kişi kişisel nitelikleri nedeniyle suça eğilimli değilse not edilir. Bu nedenle Zeus'a bazen diğer tanrılar gibi şefkatli, üzüntüleri gideren, talihsizlikleri savuşturan, kurtaran denir. Spiritüalist tanrı, insandan uzaklaştırılmış Aeschylus'unkinden çok daha fazlasıdır; kendi eğilimlerine, niyetlerine ve hedeflerine çok daha fazla kapsam verilir. Genellikle Sofokles'in kahramanlarına o kadar kişisel özellikler bahşedilir ve öyle koşullara yerleştirilir ki, dramın her adımı, her anı tamamen doğal nedenlerle yeterince motive edilir. Kahramanların başına gelen her şey, Sofokles tarafından birbiriyle nedensel bir ilişki içinde olan veya en azından olası, oldukça olası bir dizide olan bir dizi yasa benzeri fenomen olarak tasvir edilmiştir. Sofokles'in trajedisi, Aeschylus'unkinden daha laiktir, aynı olay örgüsünün iki şair tarafından işlenmesiyle değerlendirilebilir: Sophocles'in Electra'sı, Aeschylus'un Libation Taşıyan Kızlar'a (Choephors) karşılık gelir ve Philoctetes trajedisi aynı ada sahipti. Aeschylus'ta; bu sonuncusu bize ulaşmadı, ancak Sophocles'i Aeschylus'a tercih eden Dio Chrysostom'daki iki trajedinin karşılaştırmalı bir değerlendirmesine sahibiz. Aeschylus'taki gibi bir oğul değil, bir kız - Sophocles'in Electra'sındaki ana karakter. Şanlı Agamemnon'un evinin gaddar bir anne tarafından kötüye kullanılmasına sürekli bir tanıktır; kendisi sürekli olarak annesinin ve yasadışı birlikte yaşadığı ve vahşet suç ortağının hakaretlerine maruz kalıyor, kendisi de büyük bir ebeveynin kanına bulanmış ellerden şiddetli bir ölüm bekliyor. Tüm bu güdüler, öldürülen babaya duyulan sevgi ve saygıyla birleştiğinde, Elektra'nın suçludan intikam alma konusunda kesin bir karar vermesi için yeterlidir; bir tanrının araya girmesiyle hiçbir şey değişmez ya da eklenmez. iç gelişim dram. Aeschylus'taki Clytemnestra, Agamemnon'u Iphigenia için cezalandırıyor, Sophocles'te şehvetli, küstah bir kadın, kendi çocuklarına karşı acımasızlık noktasına kadar acımasız, kendini onlardan şiddetle kurtarmaya hazır. Sürekli olarak Electra'nın babasının sevgili hatırasına hakaret ediyor, onu bir köle konumuna indiriyor. ebeveyn evi, Orestes'i kurtardığı için onu kötülüyor; Apollo'ya oğlunun ölümü için dua eder, ölüm haberini açıkça zafer kazanır ve sadece Aegisthus'un nefret ettiği kızına bir son vermesini bekleyerek vicdanını utandırır. Dramanın dini unsuru önemli ölçüde zayıflamıştır; mitolojik veya efsanevi olay örgüsü, yalnızca başlangıç ​​​​noktasının veya dış olayın gerçekleştiği sınırların anlamını aldı; veri kişisel deneyim, insan doğasına ilişkin nispeten zengin bir gözlem kaynağı, trajediyi psişik motiflerle zenginleştirdi ve onu gerçek hayata yaklaştırdı. Bütün bunlara uygun olarak, din ve genel kabul gören ahlak anlamında dramatik bir olayın gidişatı hakkında genel yargıların sözcüsü olan koronun rolü azaltıldı; Aeschylus'unkinden daha organik, sanki dördüncü bir aktöre dönüşüyormuş gibi trajedinin oyuncuları çemberine giriyor.

Edebiyat

Sofokles'in biyografisinin ana kaynağı, genellikle trajedilerinin baskılarında yer alan isimsiz bir biyografidir. Sofokles'in trajedilerinin en önemli listesi Floransa'daki Laurentian kütüphanesinde tutulmaktadır: C. Laurentianus, XXXII, 9, onuncu veya onbirinci yüzyıla atıfta bulunur; XIV. yüzyıla ait başka bir Floransa listesi dışında, çeşitli kütüphanelerde bulunan diğer tüm listeler bu listenin kopyalarıdır. 2725, aynı kütüphanede. V. Dindorf zamanından beri, ilk liste L harfiyle, ikincisi - G ile gösterilir. (1888). Trajediler ilk kez 1502'de Venedik'te Aldami tarafından yayınlandı. 16. yüzyılın ortalarından itibaren. ve XVIII yüzyılın sonuna kadar. baskın baskı, Tourneba'nın Paris baskısıydı. Brunk (1786-1789), Aldov'un editoryal avantajını geri getirdi. W. Dindorf (Oxford, 1832-1849, 1860), Wunder (L., 1831-78), Schneidevin, Tournier, Science ve ayrıca Campbell, Linwood, Jeb, metin eleştirisine ve trajedilerin açıklanmasına en büyük hizmetleri verdiler.

Merkür'deki bir kratere Sofokles'in adı verilmiştir (Enlem: -6.5; Boylam: 146.5; Çap (km): 145).

Edebiyat

Metinler ve çeviriler

Loeb klasik kütüphanesinde yayınlanan eserler: 1-2. ciltlerde (No. 20, 21) mevcut oyunlar, No. 483 altındaki parçalar.
cilt Ben kral Oedipus. Kolon'daki Oedipus. Antigone.
cilt 2. Ajax. Elektra. Trachinyanki. Philoctetes.
"Collection Bude" dizisinde 3 ciltte 7 trajedi yayınlandı (bkz.).

Rusça çeviriler (yalnızca burada koleksiyonlar, bireysel trajediler için onlar hakkında makalelere bakın)
Sofokles'in trajedileri. / Per. I. Martynova. SPb., 1823-1825.
Bölüm 1. Kral Oedipus. Kolon'daki Oedipus. 1823. 244 sayfa.
Bölüm 2. Antigone. Trachinyanki. 1823. 194 sayfa.
Bölüm 3. Ajax öfkeli. Philoctetes. 1825. 201 s.
Bölüm 4. Elektra. 1825. 200 sayfa.
Sofokles. Dram. / Per. ve giriş. özellikli makale. F. F. Zelinsky. 1-3. Moskova: Sabashnikovs, 1914-1915.
T. 1. Ayant-Bichenosetler. Philoctetes. Elektra. 1914. 423 sayfa.
T. 2. Oedipus Rex. Kolon'daki Oedipus. Antigone. 1915. 435 sayfa.
T. 3. Trachinyanki. Yol bulucu. Parça. 1914. 439 sayfa.
Sofokles. trajedi. / Per. V. O. Nilender ve S. V. Shervinsky. M.-L.: Akademi. (yalnızca 1. bölüm yayınlandı)
Bölüm 1. Kral Oedipus. Kolon'daki Oedipus. Antigone. 1936. 231 sayfa, 5300 kopya.
Sofokles. trajedi. / Per. SV Shervinsky, ed. ve not. F. A. Petrovsky. M.: Goslitizdat, 1954. 472 sayfa, 10.000 nüsha.
yeniden yayınlandı: ("Antik Dramaturji" Serisi). M.: Art, 1979. 456 sayfa, 60.000 nüsha.
yeniden yayınlandı: ("Eski edebiyat kitaplığı" dizisi). M.: Sanatçı. lit., 1988. 493 sayfa. 100.000 kopya.
Sofokles. Antigone. / Per. A. Parina, sondan sonra. V. Yarho. M.: Art, 1986. 119 sayfa, 25000 kopya.
Sofokles. Dram. / Per. FF Zelinsky, ed. M. G. Gasparova ve V. N. Yarho. (Ekte: Fragments [s. 381-435]. / Çeviren: F. F. Zelinsky, O. V. Smyka ve V. N. Yarkho. Sofokles'in yaşamı ve eserine dair eski kanıtlar [s. 440-464] / Çeviren: V. N. Chemberdzhi). / Sanat. ve yakl. M. L. Gasparova ve V. N. Yarkho. temsilci ed. M. L. Gasparov. ("Edebi anıtlar" dizisi). M.: Nauka, 1990. 608 sayfa.

Araştırma

Mishchenko F. G. Sofokles trajedilerinin çağdaş şair Atina'da gerçek hayat. Bölüm 1. Kiev, 1874. 186 s.
Schultz G.F. Sophocles'in trajedisi "Oedipus Rex" in ana fikri sorusuna. Kharkov, 1887. 100 sayfa.
Schultz G. F. Sophocles "Oedipus Rex" trajedisinin metnine eleştirel notlar. Kharkov, 1891. 118 sayfa.
Yarkho V.N. Sophocles "Antigone" trajedisi: Uch. ödenek. M.: Daha yüksek. okul, 1986. 109 sayfa, 12000 kopya.
Surikov I. E. Atinalıların dini bilincinin Sal'daki evrimi. zemin. 5. yüzyıl MÖ: Sofokles, Euripides ve Aristophanes'in geleneksel din ile ilişkileri. M.: IVI RAN yayınevi, 2002. 304 sayfa ISBN 5-94067-072-5
Markantonatos, Andreas Trajik anlatı: Sophocles" Oedipus at Colonus. Berlin; New York: De Gruyter, 2002 - XIV, 296 pp.; 24 cm. - (Untersuchungen zur antiken Literatur und Geschichte Bd. 63). - Kararname .. - Kaynakça: s. 227-289 - ISBN 3-11-017401-4

Scholia'dan Sofokles'e

Brunck baskısına göre Scholia'dan Sophocles'e (1801)
Scholia ile Sofokles'in trajedileri: cilt I (1825) cilt II (1852)

Biyografi

Sophocles, Atina yakınlarındaki Kolon köyünde varlıklı bir işadamı ailesinde doğdu. Atina Denizcilik Birliği hazinesinin bekçisi, bir stratejist (Perikles'in altında böyle bir pozisyon vardı) olarak uluyan, Sofokles'in ölümünden sonra doğru bir koca olarak saygı gördü.

Sophocles, her şeyden önce üç büyük antik trajediden biri olarak dünya için değerlidir - Aeschylus, Sophocles, Euripides.

Sophocles 123 drama yazdı, bunlardan sadece yedi tanesi tam olarak bize ulaştı. Bizi özellikle ilgilendiren "Antigone", "Oedipus Rex", "Electra".

"Antigone" un konusu basittir Antigone, Thebes Creon hükümdarının ölüm acısı üzerine gömülmesini yasakladığı öldürülen kardeşi Polynices'in cesedini bir vatan haini olarak gömer. İtaatsizlik nedeniyle Antigone idam edilir ve ardından nişanlısı Creon'un oğlu ve damadın annesi Creon'un karısı intihar eder.

Bazıları Sofokles trajedisini vicdan kanunu ile devlet kanunu arasındaki bir çatışma olarak yorumlarken, diğerleri bunu klan ile devlet arasındaki bir çatışma olarak gördü. Goethe, Creon'un kişisel nefretiyle cenaze törenlerini yasakladığına inanıyordu.

Antigone, Creon'u tanrıların yasasını çiğnemekle suçlar ve Creon, hükümdarın gücünün sarsılmaz olması gerektiğini, aksi takdirde anarşinin her şeyi yok edeceğini söyler.

Yöneticiye itaat edilmelidir
Her şeyde - yasal ve yasadışı.

Olaylar Creon'un yanıldığını gösteriyor. Kâhin Tiresias onu uyarıyor: “Ölüme saygı göster, ölüye dokunma. Ya da yiğitçe ölüleri bitir. Kral ısrar ediyor. Sonra Tiresias, ona tanrıların intikamını tahmin eder. Nitekim Thebes hükümdarı Creon'a talihsizlikler arka arkaya düşer, hem siyasi hem de ahlaki bir yenilgiye uğrar.

Kreon
Ne yazık ki!
Aida uçurum, neden ben
mahvediyorsun. Uzlaşmaz
Ey eski korkunç belaların habercisi,
Bize ne haber getirdin?
Yine ölüleri öldüreceksin!
Ne oğlum bana yeni bir şey söyler misin?
Ölüm üstüne ölüm, ne yazık ki!
Oğuldan sonra eşi öldü!
koro
Onu dışarı çıkardıklarını görebilirsin. Kreon
Ne yazık ki!
Şimdi ikinci felaket, talihsiz, görüyorum!
Hangi talihsizlik hala benim için hazırlanıyor
Şimdi oğlumu kollarımda tuttum -
Ve önümde başka bir ceset görüyorum!
Ah bahtsız anne, ey ​​oğul!
haberci
Öldürülen sunaklarda yatıyor;
Gözleri karardı ve kapandı;
Megareus'un şanlı ölümü yas tuttu,
Arkasında başka bir oğul - senin üzerinde
Adı bela, bebek katili.
Kreon
Ne yazık ki! Ne yazık ki!
Korkudan titriyorum. Peki ya göğsüm
Kimse iki ucu keskin bir kılıçla delmedi
Mutsuzum, ne yazık ki!
Ve acımasız bir kederle sarsıldım!
haberci
Merhum tarafından ifşa oldun
Bunun ve bu ölümün sorumlusu sensin.

Yunan trajedisine "kaderin trajedisi" denir. Herkesin hayatı kader tarafından önceden belirlenmiştir. Ondan kaçan insan sadece ona doğru gider. Oedipus'a ("Oedipus Rex") tam olarak olan buydu.

Efsaneye göre Oedipus, babası olduğunu bilmeden babasını öldürür, tahta geçer, dul bir kadınla, yani annesiyle evlenir. Sofokles efsaneyi takip etti, ancak karakterler arasındaki ilişkinin psikolojik yönüne özel önem verdi. Kaderin her şeye kadir olduğunu gösteriyor - olanlardan Oedipus'un kendisi sorumlu değil. Sofokles'te suçlanacak insan değil, tanrılardır. Oedipus durumunda, Oedipus'un geldiği aileye bir lanet gönderen Zeus'un karısı Hera suçludur.

Ancak Oedipus kendini suçluluktan kurtarmaz - kendini kör eder ve acı çekerek suçu kefaret etmek ister.

İşte kralın son monoloğu

Oedipus
Allah razı olsun! Evet, kaydet
Tüm yollarda bir şeytansın, en iyisi,
benimkinden! Ey çocuklar, nereye geliyorsunuz...
Öyleyse ... Ellerine dokun ... kardeşim, - o suçlu,
Bir kez parlayan ne görüyorsun
Onun meydanı... böyle... bir babanın yüzü,
Kim, ne görüyor ne de biliyor,
O seni doğurdu... annesinden.
seni görmüyorum ama senin için ağlıyorum
Geri kalan acı günleri hayal ederek,
Hangi insanlarla yaşamak zorundasın.
Hangi hemşerilerinizle toplantılara oturacaksınız?
Eve geldiğin şenlikler nerede
Ağlayarak değil, eğlenerek dönecekti
Evlenme çağına girdiğinizde,
Oh, o zaman kim kabul edecek kızlar,
İşaretlediğim utancı kabul et
Hem siz hem de kaderinizdeki yavrular
Başka hangi dertlerin yok?
Baba, babayı öldürdü; annesini severdi
onu kim doğurdu ve ondan
Seni doğurdu, kendisi tarafından tasarlandı ...
Böylece seni karalayacaklar ... Sen kimsin
Kabul eder Böyle bir şey yoktur.
Bekâr kalacaksınız yetimler.
Menekey'in oğlu! Artık yalnızsın
Onlar için bir baba. Ve ben ve annem, ikimiz
Ölü. Dolaşmalarına izin verme
Kocasız, fakir ve evsiz,
Benim gibi mutsuz olmalarına izin verme
Onlara acıyın, onlar çok genç! -
Sadece sen onların desteğisin. Ant içmek
Ey asil olan ve elinle dokun! ..
Ve siz, ey çocuklar, akılda olgun olun,
Çok tavsiye verirdim ... Keşke
Kaderin izin verdiği gibi yaşa ... ama böylece kader
Babandan daha mutlu oldun.
koro
Ey Tebli yurttaşlar! İşte size bir örnek Oedipus,
Ve bilmeceleri çözen ve güçlü kral,
Kimin başına geldiği, herkes kıskançlıkla baktı,
Felaketler denizine atıldı, korkunç uçuruma düştü!
Ölümlülerin son günümüzü hatırlamaları gerekiyor.
Ve belli ki kişiye sadece mutlu denilebilir
İçinde talihsizlikleri bilmeden hayatın sınırına kim ulaştı.

A.F. Losev, Sophocles'in kahramanlarının boyun eğmez kararlılığına dikkat çekiyor. Her şeye rağmen "ben"lerini, gerçek doğalarını koruyorlar. Onlar için gerçek talihsizlik, kaderin onlara getirdikleri değil, ahlaki yollarından vazgeçmeleridir.

Evet, kendini değiştirirsen her şey mide bulandırıcı
Ve bunu kalbine karşı yapıyorsun.
Hayır ve sefalet dolu bir hayatta
Kalbi temiz olan lekelenmek istemez
Güzel adın.

İrade gücü sayesinde, kişi tarihsel düzenden çıkar ve sonsuza kadar yaşar.

Görevimi yerine getirerek ölmek benim için tatlı ...
Çünkü zorunda kalacağım
Ölülere yaşayanlardan daha uzun süre hizmet edin
Sonsuza kadar orada kalacağım.

Sophocles ve Aeschylus arasındaki fark budur Aeschylus'ta eylemin trajik niteliği, insanların adaletin zaferine götüren kaçınılmaz ilahi plana körü körüne itaat ettiklerinin farkında oldukları gerçeğinden geliyordu. Sofokles'e göre trajedinin kaynağı, değişen yaşam koşullarına uyum sağlamayı bilinçli ve cesurca reddetmeleridir.

Sofokles, Aeschylus ve Euripides ile birlikte klasik antik çağın en büyük üç trajik şairinden biri olarak kabul edilen Atinalı bir oyun yazarıdır. Sophocles, Akropolis'in yaklaşık 2,5 kilometre kuzeyindeki Kolon köyünde (son dramasının geçtiği yer) doğdu. Babası Sophill zengin bir adamdı. Sofokles, lisenin seçkin bir temsilcisi olan Lampr ile müzik eğitimi aldı ve ayrıca atletizm yarışmalarında ödüller aldı. Sofokles, gençliğinde olağanüstü güzelliğiyle öne çıkıyordu, muhtemelen bu yüzden Salamis'te Perslere karşı kazanılan zaferden sonra (MÖ 480) tanrılara şükran günü ilahileri söyleyen genç erkeklerden oluşan koroya liderlik etmekle görevlendirilmişti. On iki yıl sonra (MÖ 468) Sofokles ilk kez tiyatro şenliklerine katıldı ve büyük selefi Aeschylus'u geride bırakarak birincilik ödülünü kazandı. İki şair arasındaki rekabet halkta büyük ilgi uyandırdı. O andan ölümüne kadar Sofokles, Atinalı oyun yazarları arasında en popüler olanı olmaya devam etti: 20'den fazla kez yarışmada birinci oldu, birçok kez ikinci oldu ve asla üçüncü sırayı alamadı (her zaman üç katılımcı vardı). Yazı hacmi açısından eşit değildi: Sofokles'in 123 dramaya sahip olduğu bildirildi. Sofokles, yalnızca bir oyun yazarı olarak başarı elde etmekle kalmadı, aynı zamanda Atina'da genellikle popüler bir kişilikti. Sofokles, 5. yüzyıldaki tüm Atinalılar gibi kamusal yaşama aktif olarak katıldı. MÖ 443-442'de Atina Birliği'nin önemli saymanlar kurulunun bir üyesi olabilir ve Sofokles'in MÖ 440'ta Sisam'a karşı cezalandırıcı seferi yöneten on generalden biri olarak seçildiği kesindir. Belki iki kez daha Sofokles stratejist seçildi. Zaten çok ileri bir yaşta, Atina bir yenilgi ve umutsuzluk döneminden geçerken, Sofokles, başına gelen felaketten sonra Atina'nın kaderine emanet edilen on "proboules" ten (Yunanca "danışman") biri olarak seçildi. Sicilya seferi (MÖ 413). ). Bu nedenle, Sofokles'in devlet alanındaki başarıları, hem 5. yüzyılda Atina hem de Sofokles'in kendisi için oldukça tipik olan şiirsel başarılarından aşağı değildir.

Sofokles, yalnızca Atina'ya olan bağlılığıyla değil, aynı zamanda dindarlığıyla da ünlüydü. Herkül kutsal alanını kurduğu ve Asklepios kültüyle ilişkilendirilen küçük şifa tanrılarından Halon veya Alcon'un rahibi olduğu ve tanrı Asklepios'u Atina'daki tapınağı yıkılıncaya kadar kendi evinde ağırladığı rivayet edilir. tamamlanmış. (Asclepius kültü MÖ 420'de Atina'da kurulur; Sofokles'in ev sahipliği yaptığı tanrı neredeyse kesinlikle kutsal yılandı.) Ölümünden sonra Sofokles "kahraman Dexion" adı altında tanrılaştırıldı (bu ad "dex" kökünden türetilmiştir). - ”, Yunanca "almak", belki de Asklepios'u nasıl "aldığını" hatırlıyor).

Sofokles'in, yaşlı babanın artık ailenin malını yönetemeyeceğini kanıtlamak isteyen oğlu Iophon tarafından nasıl mahkemeye çağrıldığına dair yaygın olarak bilinen bir anekdot vardır. Ve sonra Sofokles, Kolon'da Oedipus'tan Atina onuruna bir kaside okuyarak yargıçları zihinsel olarak yararlı olduğuna ikna etti. Bu hikaye kesinlikle hayalidir, çünkü çağdaşlarının raporları, Sofokles'in son yıllarının hayatının başlangıcı kadar sakin geçtiğini ve Jophon ile en iyi ilişkilerini sonuna kadar sürdürdüğünü doğruladığından. Sofokles hakkında bildiğimiz son şey, Euripides'in ölüm haberini (MÖ 406 baharında) alınca yaptığı eylemdir. Sonra Sofokles koro üyelerine yas giydirdi ve onları kutlama çelenkleri olmadan "proagon" a (trajedi yarışmalarından önceki bir tür kostümlü prova) götürdü. Ocak 405'te Kurbağa Aristophanes komedisi sahnelendiğinde Sofokles artık hayatta değildi.

Çağdaşlar, hayatında sürekli bir dizi başarı gördü. The Muses'ta (M.Ö. "Uzun bir hayat yaşayarak öldü, mutluydu, akıllıydı, çok güzel trajediler besteledi ve hiçbir sıkıntı yaşamadan sağ salim öldü."

Bize ulaşan yedi trajedi, her bakımdan, Sofokles'in eserlerinin geç dönemine aittir. (Ayrıca, 1912'de, eğlenceli satir draması The Pathfinders'tan 300'den fazla tam satırı koruyan bir papirüs yayınlandı.) Antik kaynaklara göre, Philoctetes (MÖ 409), Oedipus at Colon trajedilerinin sahnelenme tarihleri. (MÖ 401'in ölümünden sonra sahnelenmesi) güvenilir bir şekilde kurulmuştur. .e.) ve Antigone (MÖ 440'tan bir veya iki yıl önce). Oedipus Rex'in trajedisi genellikle MÖ 429'a atfedilir, çünkü denizden söz edilmesi Atina'daki benzer bir felaketle ilişkilendirilebilir. Ajax trajedisi, üslup özelliklerine göre Antigone'den daha erken bir döneme atfedilmelidir, filologlar kalan iki oyun hakkında bir fikir birliğine varmamışlardır, ancak çoğu kişi Trakhinyanka trajedisi için oldukça erken bir tarih (MÖ 431'den önce) önermektedir ve Electra için daha sonraki bir tarih (yaklaşık MÖ 431). Böylece hayatta kalan yedi oyun kabaca şu sırayla düzenlenebilir: Ajax, Antigone, The Trachinian Women, Oedipus Rex, Electra, Philoctetes, Oedipus in Colon. Sofokles'in Philoctetes için birincilik ödülü ve Oedipus Rex için ikincilik ödülü kazandığı bilinmektedir. Sofokles'in MÖ 440'ta stratejist seçilmesinin bu trajedi sayesinde bilindiği için muhtemelen birincilik Antigone'ye verildi. Diğer trajediler hakkında bilgi yok, sadece hepsinin ya birincilik ya da ikincilik aldığı biliniyor.

teknik.

Sofokles'in Attika trajedisi türündeki en çarpıcı yeniliği, üçleme biçiminden vazgeçerek dramanın kapsamını daraltması olmuştur. Bildiğimiz kadarıyla, Sofokles'in yıllık yarışmada sunduğu üç trajedi, her zaman aralarında herhangi bir olay örgüsü bağlantısı olmayan üç bağımsız eserdi (bu nedenle, Kolon'daki Antigone, Oedipus Rex ve Oedipus trajedilerinden bir "Theban üçlemesi" olarak bahsetmek gerekirse). "büyük bir hata yapmaktır). Aeschylus'un trajedileri (Persleri içeren üçleme hariç), her zaman kelimenin tam anlamıyla bir üçlemede birleştirildi - ortak bir olay örgüsü, ortak karakterler ve motiflerle birbirine bağlanan üç bölümden oluşan dramatik bir eserde. Sofokles'in dramı bizi eylemin kozmik perspektifinden (nesilden nesile insanların eylemlerinde ve ıstıraplarında tanrının iradesi yerine getirilir) bu kriz ve vahiy anının yoğun bir sunumuna götürür. Aeschylus'un, merkezi olay olan anne katlinden önce nedenlerinin (Agamemnon) betimlendiği ve ardından sonuçlarının (Eumenides) gösterildiği Oresteia'sını, dramatik sunumun yer aldığı bir trajedi olan Sofokles'in gizemli Elektra'sı ile karşılaştırmak yeterlidir. ana olayın kendi kendine yeterli olduğu ortaya çıkıyor. Yeni teknik, Aeschylus'ta eyleme müdahale eden, kahramanların insani güdülerinin üstesinden gelen ilahi iradeyi daha az önemli hale getirdi ve insan iradesinin önemini vurguladı. Vurgudaki bu değişimin sonuçları iki yönlüydü. Bir yandan, Sofokles, tamamen kahramanlarının karakterine odaklanabilir ve sahneye şaşırtıcı derecede tuhaf bir dizi karakter getirebilir (örneğin, Electra'da, bir karakterin karakteri neredeyse hiç olmadığında muhteşem bir hareketle uğraşıyoruz. eylemde yer alma, tam ölçekli ve incelikli bir analize tabi tutulur) . Öte yandan, en iyi örneklerinde (örneğin, Oedipus Rex) Sofokles'in olay örgüsünün geliştirilmesi için eşi görülmemiş maliyet tasarrufları açısından tüm Batı edebiyatı tarihinde eşi benzeri yoktur.

Üçlemenin reddedilmesinin, Aeschylus'un dramalarında bireyin eylemlerini ve ıstıraplarını değişmez bir şekilde ilahi takdirin tüm resmiyle ilişkilendiren ve bugünü dünyayla ilişkilendiren koronun rolünde bir azalmaya yol açması beklenebilirdi. geçmiş ve gelecek. Nitekim Sofokles'teki koronun lirik kısmı Aeschylus'unkinden çok daha azdır. Philoctetes'te (aşırı bir örnek verecek olursak), koro tam teşekküllü bir karakter olarak aksiyona tamamen dahil olur ve onlara söylenen neredeyse her şey dramadaki belirli bir durum etrafında döner. Bununla birlikte, çoğu trajedide Sofokles, eylemle bağlantılı olarak ortaya çıkan ahlaki ve teolojik ikileme daha fazla kapsam vermek için koroyu ustaca ve dikkatli bir şekilde kullanır.

Ancak Sofokles en çok başka bir teknik yenilikle ünlüydü: üçüncü bir aktörün ortaya çıkması. Bu, MÖ 458'den önce oldu, çünkü bu yıl Aeschylus, kendi Aeschylean tarzında olmasına rağmen, Oresteia'da zaten üçüncü bir aktör kullanıyor. Sofokles'in peşinden koştuğu, üçüncü bir aktörü tanıtarak izlediği hedef, Sofokles'in dramasının neredeyse doruk noktası olan üç katılımcılı parlak sahneleri okurken apaçık ortaya çıkıyor. Örneğin, Korint Habercisi Oedipus ile çoban (Oedipus Rex) arasındaki konuşma ve aynı trajedinin daha önceki bir sahnesi böyledir - Oedipus, Haberciyi sorgularken, Jocasta korkunç gerçeği çoktan görmüştür. Aynısı, Lich'in Herald ve Dejanira tarafından düzenlenen Trachinyanki'deki çapraz sorgusu için de geçerlidir. Aristoteles'in, Sofokles'in aynı zamanda "senografiyi" de tanıttığına dair göstergesi, yani Kelimenin tam anlamıyla Yunancadan "sahneyi boyamak" olarak tercüme edilen bu terim, 5. yüzyıldaki tiyatro gösterilerinin teknik yönü hakkında aşırı bilgi kıtlığı nedeniyle uzmanlar arasında hala güçlükle çözülebilen tartışmalara yol açmaktadır.

Dünya görüşü.

Oyun yazarının dikkatinin insanların eylemlerine odaklanması ve ilahi iradenin arka plana itilmesi dahil. kural olarak oyunda bir kehanet olarak görünür ve bir kök neden veya eyleme doğrudan müdahale değil, yazarın "insancıl" bir bakış açısına bağlı kaldığını gösterir (ancak, yakın zamanda karakterize etmek için zarif bir girişimde bulunulmuştur. "kahramanca kahramanlık" olarak Sofokles'in dünya görüşü). Ancak Sofokles, çoğu okuyucu üzerinde farklı bir izlenim bırakıyor. Hayatının bildiğimiz birkaç detayı, derin bir dindarlığa işaret ediyor ve trajediler bunu doğruluyor. Birçoğunda, yaşadığı bunalım sırasında evrenin gizemiyle karşılaşan bir insan görürüz ve bu gizem, tüm insan hilelerini ve içgörülerini gölgede bırakarak, ister istemez yenilgiyi, ıstırabı ve ölümü beraberinde getirir. Sofokles'in tipik kahramanı, trajedinin başlangıcında tamamen bilgisine güvenir ve trajediyi tamamen cehaletin veya şüphenin kabulüyle bitirir.

İnsan cehaleti, Sofokles'in değişmez bir temasıdır. Klasik ve en ürkütücü ifadesini Oedipus Rex'te bulur ama diğer oyunlarda da mevcuttur, Antigone'nin kahramanca coşkusu bile son monologunda şüpheyle zehirlenir. İnsan cehaletine ve ıstırabına, bilginin tamlığına sahip olan tanrının gizemi karşı çıkar (kehanetleri her zaman gerçekleşir). Bu tanrı, mükemmel bir düzenin ve hatta belki de adaletin belirli bir görüntüsüdür, insan zihni için anlaşılmazdır. Sofokles'in trajedilerinin altında yatan güdü, tüm gizlilikleri, ihtişamları ve gizemleriyle insanın kaderini yönlendiren anlaşılmaz güçler karşısında alçakgönüllülüktür.

Böyle bir dünya düzeninde, insanın hareket etme iradesi tamamen ortadan kalkmasa bile zayıflamak zorunda kalacaktı, ancak Sofokles'in kahramanları tam olarak inatçı eylem veya bilgiye odaklanmalarıyla ayırt edilirler, bağımsızlıklarının şiddetli bir iddiasıyla karakterize edilirler. Oedipus Rex, gerçeğin bedelini itibarı, gücü ve nihayet görme yeteneği ile ödemek zorunda kalacak olmasına rağmen ısrarla ve inatla kendisi hakkındaki gerçeği arar. Ajax, sonunda insan varlığının güvencesizliğini fark eder, ondan vazgeçer ve korkusuzca kendini kılıca atar. Philoctetes, arkadaşlarının ikna edilmesini, kehanetin üstü kapalı emrini ve acı verici bir hastalıktan iyileşme vaadini hor görerek, onun kahramanca atanmasını inatla reddeder; onu ikna etmek için tanrılaştırılmış Herkül'ün ortaya çıkması gerekir. Benzer şekilde Antigone, kamuoyunu ve devletin ölüm cezası tehdidini hor görür. Hiçbir oyun yazarı, insan ruhunun gücünü bu şekilde yüceltememiştir. Tanrıların her şeyi bilen takdiri ile insan iradesinin kahramanca saldırısı arasındaki istikrarsız denge, dramatik bir gerilim kaynağı haline gelir, bu sayede Sofokles'in oyunları sadece okurken değil, tiyatro sahnesinde de hala hayat doludur.

TRAJEDİLER

Ajax.

Trajedinin eylemi, ödül tarafından atlanan Ajax'ın (ölen Aşil'in en cesur kahramana yönelik zırhı Odysseus'a verildiği) andan itibaren başlar, hem Atridian krallarını hem de Odysseus'u ortadan kaldırmaya karar verdi. tanrıça Athena'nın gönderdiği delilik, Truva atlarından esir alınan sığırları yok etti. Önsözde Athena, Ajax'ın deliliğini düşmanı Odysseus'a gösterir. Odysseus, Ajax'a pişman olur ama tanrıça şefkat bilmez. Bir sonraki sahnede akıl Ajax'a döner ve tutsak cariye Tekmessa'nın yardımıyla kahraman ne yaptığının farkına varır. Gerçeği anlayan Ajax, Tekmessa'nın dokunaklı iknalarına rağmen intihar etmeye karar verir. Ajax'ın kendisiyle ne tasarladığını düşünerek sunulduğu, konuşmasının belirsizliklerle dolu olduğu ve korosunun sonunda Ajax'ın intihar fikrinden vazgeçtiğine inanarak şarkı söylediği ünlü bir sahne izler. neşeli bir şarkı. Ancak hemen sonraki sahnede (Attika trajedisinde benzeri olmayan), Ajax seyircilerin önünde bıçaklanarak öldürülür. Kardeşi Teucer, Ajax'ın hayatını kurtarmak için çok geç görünür, ancak merhumun cesedini, düşmanlarını gömmeden bırakmak isteyen Atridlerden korumayı başarır. Şiddetli bir tartışmanın iki sahnesi, rakipleri çıkmaza sokar, ancak Odysseus'un ortaya çıkmasıyla durum çözülür: Agamemnon'u onurlu bir cenaze törenine izin vermeye ikna etmeyi başarır.

Antigone.

Antigone, memleketini fethetmeye çalışırken ölen kardeşi Polynices'i gömmeye karar verir. Buna, Thebes'in yeni hükümdarı Creon'un Polynices'in cesedinin kuşlara ve köpeklere atılması gerektiği emrine aykırı olarak gider. Muhafız kızı yakalar ve Kreon'a getirir; Antigone, hükümdarın tehditlerini hor görür ve onu ölüme mahkum eder. Creon'un oğlu Haemon (Antigone'nin nişanlısı) babasını yumuşatmak için boşuna uğraşır. Antigone götürülür ve bir yeraltı zindanına hapsedilir (Creon ilk cezasını hafifletti - taşlama) ve bazı yayıncıların gerçekten Sophocles olarak tanımadığı harika monologunda Antigone, hareketinin nedenlerini analiz etmeye çalışır. onları erkek kardeşine tamamen kişisel bir bağlanmaya ve başlangıçta bahsettiği dini ve ailevi görevlerini unutmaya yönlendiriyor. Tiresias peygamber, Creon'a Polynices'i gömmesini emreder, Creon itiraz etmeye çalışır, ancak sonunda pes eder ve ölen kişiyi gömmeye ve ayrıca Antigone'u serbest bırakmaya gider, ancak haberci, zindana vardığında Antigone'nin zaten kendini astı Haemon kılıcını çekerek babasını tehdit eder ama sonra silahı kendisine çevirir. Bunu öğrenen Creon'un karısı Eurydice keder içinde evden çıkar ve o da intihar eder. Trajedi, oğlunun cesedini sahneye çıkaran Kreon'un tutarsız ağıtlarıyla sona erer.

Kral Oedipus.

Thebes halkı, şehri vebadan kurtarmak için Oedipus'a gelir. Creon, önce Oedipus'tan önce kral olan Laius'un katilinin cezalandırılması gerektiğini duyurur. Oedipus, faili aramaya başlar. Creon'un tavsiyesi üzerine çağrılan Tiresias, Oedipus'u cinayetle suçlar. Oedipus, tüm bunlarda Creon'dan ilham alan bir komplo görür ve onu ölüme mahkum eder, ancak Jocasta'nın iknasına yenik düşerek kararını iptal eder. Sonraki karmaşık olay örgüsünü yeniden anlatmak zordur. Oedipus, katil arayışını ve ondan gizlenen gerçeği, Laius'un katilinin kendisi, Laius'un babası ve karısı Jocasta'nın annesi olduğu üzücü sonucuna götürür. Korkunç bir sahnede, Oedipus'tan önce gerçeği anlayan Jocasta, ısrarlı arayışını durdurmaya çalışır ve başarısız olunca, kendini orada asmak için kraliyet sarayına çekilir. Bir sonraki sahnede Oedipus da gerçeği anlar, o da saraya koşar ve ardından Haberci rapor vermek için dışarı çıkar: kral kendini görme yetisinden mahrum etmiştir. Kısa süre sonra Oedipus'un kendisi kanlar içinde bir yüzle seyircinin karşısına çıkar. Tüm trajedideki en yürek burkan sahne aşağıdadır. Oedipus, Thebes'in yeni hükümdarı Creon ile son diyaloğunda kendini aşar ve bir şekilde eski özgüvenini yeniden kazanır.

Elektra.

Orestes, sürgünde kendisine eşlik eden Mentor ile birlikte memleketi Argos'a döner. Genç adam, bir araba yarışında öldüğü iddia edilen Orestes'in külleriyle dolu bir vazo getiren bir yabancı kılığında saraya girmeye niyetlenir. O andan itibaren, katiller babasıyla uğraştığından beri yoksulluk ve aşağılanma içinde yaşayan, ruhunda nefret besleyen Elektra, sahnede baskın kişi olur. Electra, kız kardeşi Chrysothemis ve annesi Clytemnestra ile yaptığı diyaloglarda nefretini ve intikam alma kararlılığını tüm boyutlarıyla ortaya koyuyor. Mentor, Orestes'in ölümüyle ilgili bir mesajla belirir. Electra son umudunu kaybeder, ancak yine de Chrysothemis'i kendisine katılmaya ve Clytemnestra ile Aegisthus'a birlikte saldırmaya ikna etmeye çalışır, kız kardeşi reddedince Electra her şeyi kendisinin yapacağına yemin eder. Burada Orestes bir cenaze vazosuyla sahneye giriyor. Elektra onun üzerine dokunaklı bir veda konuşması yapar ve bu perişan, yaşlı kadında ablasını tanıyan Orestes çılgına döner, asıl planını unutur ve ona gerçeği açıklar. Erkek ve kız kardeşin neşeli kucaklaşması, Orestes'i gerçeğe geri getiren Mentor'un gelişiyle kesintiye uğrar: onun için annesini öldürme zamanı gelmiştir. Orestes itaat eder, saraydan çıkar, Electra'nın tüm sorularını karanlık, belirsiz konuşmalarla yanıtlar. Trajedi, Klytemnestra'nın bedeninin üzerine eğilen ve bunun Orestes'in cesedi olduğuna inanan Aegisthus'un öldürülen kadının yüzünü açıp onu tanıdığında son derece dramatik bir sahneyle sona erer. Orestes'in teşvikiyle ölümü karşılamak için eve girer.

Philoctetes.

Truva yolunda Yunanlılar, bir yılan ısırığının etkilerinden muzdarip olan Philoctetes'i Lemnos adasında bıraktılar. Kuşatmanın son yılında Yunanlılar, Truva'nın yalnızca Herkül'ün yayını kullanan Philoctetes'e boyun eğeceğini öğrenirler. Aşil'in küçük oğlu Odysseus ve Neoptolemus, Philoctetes'i Truva'ya getirmek için Lemnos'a giderler. Bir kahramana sahip olmanın üç yolundan - güç, ikna, aldatma - ikincisini seçerler. Entrika, Yunan trajedisindeki belki de en karmaşık şey olarak ortaya çıkıyor ve bu nedenle onu özetlemek kolay değil. Bununla birlikte, Neoptolemus'un olay örgüsünün tüm inceliklerine rağmen, içine düştüğü yalanları nasıl yavaş yavaş terk ettiğini ve böylece babasının karakterinin onda her zamankinden daha büyük bir güçle konuştuğunu görüyoruz. Sonunda Neoptolemus gerçeği Philoctetes'e açıklar, ancak daha sonra Odysseus araya girer ve Philoctetes yayını alarak yalnız kalır. Ancak Neoptolemus geri döner ve Odysseus'un tehditlerine karşı çıkarak yayı Philoctetes'e geri verir. Sonra Neoptolemus, Philoctetes'i onunla birlikte Truva'nın altına girmesi için ikna etmeye çalışır. Ancak Philoctetes, ancak tanrılaştırılmış Herkül ona göründüğünde ve yayın kendisine kahramanca bir başarı elde etmesi için verildiğini söylediğinde ikna edilebilir.

Kolon'daki Oedipus.

Oğulları ve Creon tarafından Teb'den kovulan Oedipus, Antigone'nin eline yaslanarak Colon'a gelir. Bu yerin adı kendisine söylendiğinde, içinde alışılmadık bir güven oluşur: Burada öleceğine inanır. Ismena babasına onu uyarmak için gelir: tanrılar, mezarının içinde yatacağı ülkeyi yenilmez kılacağını duyurdu. Oedipus, Creon'u ve kendi oğullarını lanetleyerek Atina'ya bu avantajı sağlamaya karar verir. Oedipus'u boşuna ikna etmeye çalışan Creon, Antigone'yi zorla alır ama Kral Theseus, Oedipus'un yardımına gelir ve kızını ona geri verir. Polyneikes, Thebes'te iktidarı ele geçiren kardeşine karşı babasından yardım isteyecektir ancak Oedipus ondan vazgeçer ve iki oğluna da lanet okur. Bir gök gürültüsü duyulur ve Oedipus ölümü karşılamak için emekli olur. Gizemli bir şekilde ortadan kaybolur ve Oedipus'un nereye gömüldüğünü yalnızca Theseus bilir.

Atina'nın kaybettiği savaşın sonunda yazılan bu sıra dışı oyun, Atina'ya karşı şiirsel bir vatanseverlik duygusuyla doludur ve Sofokles'in memleketinin ölümsüzlüğüne olan güveninin bir kanıtıdır. Oedipus'un ölümü, modern zihin tarafından pek anlaşılamayan dini bir gizemdir: Oedipus tanrısallığa yaklaştıkça, daha sert, küstah ve öfkeli hale gelir. Bu trajedinin sık sık karşılaştırıldığı Kral Lear'ın aksine, Kolon'daki Oedipus, önsözde kaderin alçakgönüllü kabulünden dürüst ama neredeyse insanüstü öfkeye ve kahramanın son anlarda yaşadığı görkemli özgüvene giden yolu gösterir. dünyevi yaşam.

İsim: Sofokles (Sofokles)

Doğum tarihi: MÖ 496 e.

Yaş: 90 yaşında

Ölüm tarihi: MÖ 406 e.

Aktivite: oyun yazarı, trajik

Aile durumu: evliydi

Sofokles: biyografi

Sofokles ile birlikte, eserleri modern zamanlara kadar ulaşan eski bir Yunan trajedi yazarıdır: oyun yazarı 120'den fazla oyun yazdı, ancak bunlardan sadece 7'si modern okuyucu için tam olarak mevcut. 50 yıl boyunca Atina'nın en iyi şairi olarak kabul edildi: 30 drama yarışmasının 6'sında 2. sıranın altına düşmeden kaybetti. Trajik şairin çalışmalarının önemi bugüne kadar azalmadı.

Kader

Sofokles, MÖ 496 civarında doğdu. e. Atina'nın bir bölgesi olan Kolon'da, askeri üniforma üreticisi Sofill'in zengin ve soylu bir ailesinde. Baba, oğlunu kapsamlı bir şekilde geliştirdi, ancak çocuğun sanatla özellikle verimli bir ilişkisi vardı. Çocukken Sofokles müzik okudu ve Yunanlıların MÖ 480'de Salamis Savaşı'nda Perslere karşı kazandığı zaferden sonra. e. savaşçıların kahramanlıklarını söyleyen bir gençlik korosuna liderlik etti.

Şairin biyografisi sadece dramaturji ile değil, aynı zamanda sosyal ve politik yaşamla da bağlantılıdır. Muhtemelen MÖ 443-442'de. e. Sofokles, Atina Birliği'nin mali işler kurulundaydı ve MÖ 440'ta. e. Sisam savaşının seçilmiş stratejisti. Yaşlılığında, Yunanlı, Probules sayısına, yani Atina'nın Peloponnesos Savaşı'nın bir parçası olarak başarısız Sicilya seferinden kurtulmasına yardım eden danışmanlara dahil edildi.

Bilge Adamların Ziyafeti'nde Athenaeus, Sofokles'in erkeklerden hoşlandığını yazdı:

"Euripides'in kadınları sevdiği gibi Sofokles de erkekleri severdi."

Bunu reddet veya onayla ilginç gerçek trajedinin kişisel hayatından imkansız, ancak Sofokles'in bir karısı olduğu kesin olarak biliniyor - Nicostrata. Yasal bir evlilikteki iki çocuktan sadece biri doğdu, Iofont. İkinci oğlu Ariston, Sicyon'un hetero Theorida'sından doğdu. Iophon babasının izinden gitti ve oyun yazarı oldu.

Sofokles 90 yıl yaşadıktan sonra MÖ 406'da öldü. e. Trajedinin 3 versiyonu var. Tarihçiler Istru ve Neanthus'a göre, oyun yazarı üzümleri boğazına takmıştı. Yazar Hiciv'in öykülerine göre Sofokles, halkın önünde Antigone'u okurken ciğer rezervini hesap etmemiş ve uzun bir cümleye boğulmuştur.

Üçüncü versiyon, ölüm nedeninin başka bir zafer edebiyat yarışmalarında - şair sevinerek kalp krizinden öldü.

Sofokles, Atina'dan Dekeleia şehrine giden yol boyunca gömüldü. Alıntı mezar taşında yazılmıştır:

"Bu mezarda, kutsal meskende, şanlı sanatında üstün gelen Tragedya'nın kalıntılarını saklıyorum."

Dramaturji ve tiyatro

Aeschylus, Sophocles için bir rol modeldi, ancak daha olgun bir oyun yazarı (Aeschylus 29 yaş büyük) teknikleri kullandı. Genç yetenek işlerde. Örneğin, koronun rolünü azaltarak prodüksiyona üçüncü bir aktör ekleyen ilk Sofokles oldu, ardından Aeschylus aynı şeye başvurdu. Yunanlılar, koro sayısını 15'ten 12 kişiye değiştirdi ve ayrıca oyunun yazarını konuşmacı sayısından çıkardı (esas olarak kendi ses tellerinin zayıflığı nedeniyle). Bu yenilikler sayesinde Atina tiyatrosu yeniden canlandı.

Birkaç yıl içinde trajedinin eseri Atina sınırlarının ötesine yayıldı. Yabancı yöneticiler sık ​​sık Yunanlılardan kendileri adına konuşmasını isterdi, ancak Sicilya'da ölen Aeschylus veya Makedonya'yı ziyaret eden Euripides'in aksine, Sofokles herhangi bir daveti kabul etmedi. Yurttaşları için yazmayı severdi ve onlar da edebiyat yarışmalarında alkışlar ve oylarla Sofokles'i cesaretlendirdiler.

Oyun yazarı, 30 yarışmadan 18'ini Tanrı'nın şerefine düzenlenen festivallerde ve 6 Lenei tatilinde kazandı. İlk önemli zafer MÖ 469'da gerçekleşti. örneğin, bir tetraloji sunan (korunmamış) Sophocles, Aeschylus'u geride bıraktığında.

Bizanslı Aristophanes'in tahminlerine göre Sophocles, 7'si tam olarak günümüze ulaşan 123 eser yazdı: Trachinian Women, Ajax, Antigone, Oedipus Rex, Electra, Philoctetes, Oedipus in Colon ”, “Pathfinders”. En ünlü oyunu, Poetika'da trajik eser ideali olarak adlandırdığı Oedipus Rex'tir (MÖ 429-426).

Komplonun merkezinde - oğlunun katili olacağı ve annesi Jocasta ile evleneceği tahmininden korkan babası Kral Lai, çocuktan kurtulmaya karar verdi. Çocuğu öldürmesi talimatı verilen adam, savunmasız yaratığa acıdı ve onu büyütmesi için çobana verdi. Oedipus daha sonra Kral Polyb tarafından evlat edinildi.

Büyürken, Lai'nin oğlu kehaneti öğrendi ve ayrıldı baba evi, ama yolda bir arabaya rastladı. Çıkan kavgada genç, yaşlı adamı ve üç arkadaşını öldürdü. Lai yaşlı bir adamdı. Ayrıca Thebes'in kralı olan Oedipus, kehanetin ikinci bölümünü gerçekleştirerek Jocasta ile evlendi.

On yıl sonra, şehri korkunç bir hastalık vurdu. Talihsizliğin nedenlerini anlamaya çalışan sakinler kahine döner ve o, çarenin Kral Lai'nin katilinin sürgünde olduğunu bildirir. Böylece Oedipus, işlenen suçun korkunç sırrını ortaya çıkarır. Kederle baş edemeyen Jocasta intihar eder ve ölümü hak etmediğine inanan Oedipus, gözlerini oyarak kendini körlüğe mahkum eder.

"Oedipus Rex" oyunu sözde Theban döngüsünü açtı. Dionysia'da bu koleksiyon, Aeschylus'un yeğeni Philoklet'in yazdığı esere yenilerek 2. sırada yer aldı. Ancak İngiliz filolog Richard Claverhouse Jebb, oyunun "bazı açılardan Attika trajedisinin başyapıtı" olduğuna dikkat çekerek Aristoteles ile aynı fikirdeydi. Çalışmayı analiz ettikten sonra, çocuğun karşı cinsten ebeveyne yönelik cinsel çekiciliği olan "ödipal kompleksi" keşfetti.

Kör kralın hikayesinin devamında Sofokles, şairin MÖ 401'deki ölümünden sonra sahnelenen "Kolon'da Oedipus" (MÖ 406) adlı oyunu yazdı. e. Eser, Thebes'ten kovulan Oedipus ve kızının yeni bir yuva aramak için Yunanistan'ı nasıl dolaştıklarını anlatıyor. Kör adamın oğulları Polynices ve Eteocles'in Thebes tahtı için birbirleriyle savaşa hazırlandıkları haberini alırlar. Oedipus, oğullarından biriyle yaptığı görüşmede, her ikisini de birbirlerinin elinde ölüme lanetler. İş, kör adamın ölümüyle sona erer.

Theban döngüsünün son trajedisi "Antigone" idi (MÖ 442-441). Oyunun temel sorunu, devlet ile devlet arasındaki çatışmadır. jenerik yasalar. Antigone'nin erkek kardeşleri lanete göre birbirlerinin ellerinde savaşır ve ölürler. İktidardaki kral, Polynices'in cesedinin gömülmesini yasaklar ve onu bir hain olarak güneşte çürümeye bırakır.

Antigone, hükümdarın iradesine karşı gelir ve kardeşini, kralın kızın kuleye hapsedilmesini emrettiği ailenin geleneksel yasalarına göre gömer. İtaat edemeyen Antigone intihar eder ve bu da iki ölüme daha yol açar - sırasıyla sevgilisi ve kralın annesi, oğlu ve karısı.

Ana Özellikler Sofokles'in oyunları, karakterlerin insanlaştırılmış olmasıdır: korkuları ve zayıflıkları vardır, günaha ve günaha yenik düşerler. Bu yüzden, "Electra" trajedisi, babalarının ölümü için annelerinden ve sevgilisinden intikam almak isteyen bir kız ve erkek kardeşi Orest'i anlatıyor. Ve Orestes'in eylemi kehanetle belirlenirse, Electra derin duyguların rehberliğinde kalbin çağrısıyla hareket eder.

İÇİNDE dramatik eserler Yunan, ilahi müdahale daha az değerli ve insan daha özgür hale gelir. Yine de Sofokles dinde kurtuluş görüyor, şair, insanların olanaklarının sınırsız olmadığını anlıyor. Aynı zamanda trajediye göre insanlık kendi kibirinden dolayı yok oluyor. Ajax'ın açıklaması şöyle:

"İhtiyatlı olmak, kibirli sözlerle tanrıları aşağılamamak, gururla onların öfkesini uyandırmamak demektir."

Sofokles'in bir inanan olduğunu ve ölümünden sonra tanrılaştırıldığını belirtmekte fayda var.

Yunan trajedilerinin sorunlarının bizim için ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. modern toplum Sofokles'in eserlerinin hala filme çekildiğini. Antigone en popüler olarak kabul edilir - oyuna dayanarak yaklaşık 20 uyarlama yapıldı, bunlara başrolde Janet Ailber'in oynadığı 1990 Amerikan draması Antigone: Rituals of Passion da dahil.

Alıntılar

Bizi hayatın tüm zorluklarından ve acılarından kurtaran tek bir kelime var: Bu kelime aşktır.

Harika şeyler bir anda olmaz.

Gerçek her zaman en güçlü argümandır.

Kaderin insanı ömrü bitene kadar mutlu ettiği sonucuna varmak yanlıştır.

Kaynakça

• MÖ 450-435 - "Traçinyanki"
• MÖ 450-440 e. - "Ajax" ("Eant", "Bela")
• MÖ 442-441 - "Antigone"
• MÖ 429-426 e. - "Oedipus Rex" ("Zorba Oedipus")
• MÖ 415 - "Elektra"
• MÖ 404 - "Filoketler"
• MÖ 406 e. - "Kolondaki Oedipus"
• "Yol Bulucular"

Sofokles (yaklaşık MÖ 496 - 406)

Antik Yunan oyun yazarı Yaşadığı dönem ve eserinin doğası bakımından Aeschylus ile Euripides arasında yer alan antik trajedinin üç büyük ustasından biri.

Sofokles'in dünya görüşü ve becerisi, yeni ile eskiyi dengeleme arzusuyla işaretlenmiştir: özgür bir kişinin gücünü yücelterek, "ilahi yasaları", yani geleneksel dini ve medeni yaşam normlarını ihlal etmeye karşı uyardı; görüntülerin ve kompozisyonun genel anıtsallığını korurken, karmaşık psikolojik özellikler. Sophocles "Oedipus Rex", "Antigone", "Electra" vb. Trajedileri - klasik örnekler tür.

Önemli hükümet mevkilerine seçilen Sofokles, Perikles çevresine yakındı. Eski tanıklıklara göre 120'den fazla drama yazdı. "Ajax", "Antigone", "Oedipus Rex", "Philoctetes", "Trachinian Women", "Electra", "Oedipus in Colon" trajedileri bir bütün olarak bize geldi.

Filozofun dünya görüşü, Atina demokrasisinin doruk noktasındaki karmaşıklığını ve tutarsızlığını yansıtıyor. Bir yandan, "devletin aktif yurttaşlarının ortak özel mülkiyeti" temelinde gelişen demokratik ideoloji, kalesini ilahi takdirin her şeye gücü yetmesinde, geleneksel kurumların dokunulmazlığında gördü; öte yandan, kişiliğin o zamanın en özgür gelişimi koşullarında, onu polis bağlarından kurtarma eğilimi giderek daha kalıcı hale geldi.

İnsanın kaderine düşen denemeler ilahi iradede tatmin edici bir açıklama bulamadı ve şehrin birliğini korumakla meşgul olan Sofokles, dünyanın ilahi kontrolünü herhangi bir etik kaygıyla haklı çıkarmaya çalışmadı.

Aynı zamanda Ajax'a da yansıyan aktif, sorumlu bir kişiye ilgi duyuyordu.

Oedipus Rex'te, kahramanın geçmişinin sırlarını acımasızca araştırması, trajediyi suçluluk ve ilahi ceza açısından yorumlamak için zemin vermese de, onu kasıtsız suçlardan sorumlu kılar.

Devletin otoritesinin arkasına saklanan bir bireyin keyfiliğinden "yazılı olmayan" yasaları kahramanca savunan Antigone, kararında ayrılmaz, sarsılmaz bir kişi olarak görünür. Sofokles'in kahramanları ikincil ve fazla kişisel olan her şeyden özgürdür, güçlü bir ideal başlangıçları vardır.

Sofokles'in çizimleri ve görüntüleri hem sonraki antik çağda hem de yeni dönemde kullanıldı. Avrupa edebiyatı klasisizm çağından XX yüzyıla kadar. Oyun yazarının çalışmalarına derin bir ilgi, trajedi teorisi üzerine yapılan çalışmalarda ortaya çıktı (G.E. Lessing, I.V. Goethe, Schlegel kardeşler, F. Schiller, V.G. Belinsky). İLE ondokuzuncu orta V. Sofokles'in trajedileri dünyanın her yerindeki tiyatrolarda sahneleniyor.

(MÖ 496-406 dolaylarında) antik yunan oyun yazarı

Aeschylus ve Euripides ile birlikte Sophocles, klasik trajedinin ustası olan Antik Yunan'ın büyük oyun yazarı olarak kabul edilir. Şöhreti ve ihtişamı o kadar büyüktü ki, oyun yazarının ölümünden sonra bile ona kahramanlar dexion ("doğru koca") adını verdiler.

Sofokles, Atina'nın Kolon şehrinde, zengin bir silah atölyesi sahibinin ailesinde doğdu. Yüksek sosyal konum, gelecekteki oyun yazarının kaderini önceden belirledi. Mükemmel bir general aldı ve Sanat eğitimi ve daha gençliğinde, dramatik performanslar sırasında koronun liderlerinden biri olan Atina'nın en iyi korolarından biri olarak ünlendi. Daha sonra Sophocles, Atina Denizcilik Birliği hazinesinin koruyucusu olan Atina'daki en önemli pozisyona emanet edildi ve ayrıca stratejistlerden biriydi.

Atina hükümdarı Perikles'in yanı sıra ünlü tarihçi Herodotus ve heykeltıraş Phidias ile olan dostluğu sayesinde Sofokles, edebiyatı aktif siyasi faaliyetle birleştirdi.

Diğer Yunan oyun yazarları gibi o da düzenli olarak şiir yarışmalarına katıldı. Bilim adamları, toplamda otuzdan fazla performans gösterdiğini ve yirmi dört zafer kazandığını ve yalnızca altı kez ikinci sırada yer aldığını hesapladılar. Sofokles, Aeschylus'u ilk kez 27 yaşında yendi.

Çağdaşlarına göre, bugüne kadar sadece yedisi hayatta kalan 123 trajedi yazdı. Hepsi eski Yunan mitolojisinin olay örgüsüne dayanmaktadır. Temel olarak, Sofokles'in kahramanları güçlü ve uzlaşmaz kişiliklerdir. Aynı adlı trajedinin kahramanı Ajax, liderlerin haksız kararından rahatsız. Hercules Dejanira'nın aşk ve kıskançlıktan muzdarip, istemeden ölümünün suçlusu olan karısı (The Trachinian Women, MÖ 409) benzer bir karaktere sahiptir.

En önemlileri Sophocles "Kral Oedipus" (429) ve "Antigone" (443) trajedileridir. Krallığından sürgün edilen Oedipus, büyüklerin böylesine sert bir kararının nedenlerini anlamaya çalışır ve annesinin kocası olduğunu öğrenince ölür. Bu tür akut dramatik çatışmalar daha sonra klasisizm döneminin oyunlarının estetiğinin temeli, P. Corneille ve J. Racine'in eserlerindeki olay örgüsünün temeli oldu.

Sophocles, trajedilerini daha dinamik ve anlamlı hale getirmeye çalıştı. Bunu yapmak için, seyircinin olup bitenlerin dramını hissetmesine yardımcı olan boyalı bir tiyatro sahnesi buldu. Bundan önce, tüm eylem ilgili işaretlerle ("orman", "ev", "tapınak") ortaya çıkan koro tarafından açıklandı.

Ayrıca Sophocles ilk kez sahneye iki değil üç karakter çıkardı, bu da diyaloglarını daha canlı ve derin hale getirdi. Aktörler eserlerinde bazen soyut kavramları bile tasvir ettiler: örneğin, Oedipus Rex trajedisinde, acımasız kaderin kişileştirilmesi olan Doom rolünü özel bir aktör oynadı.

Sofokles oyunlarının dilini de basitleştirerek yavaş heksametreyi yalnızca koroya bıraktı. Artık karakterlerin konuşması sürekli değişiyor, doğal bir insan konuşmasına yaklaşıyordu. Sophocles, oyun yazarının insanları gerçekte oldukları gibi değil, olması gerektiği gibi tasvir etmesi gerektiğine inanıyordu. Görüşlerini drama teorisi ve koro şarkı söyleme üzerine bize ulaşmamış bir tezde özetledi. Yazarın hayatı boyunca bile trajedileri örnek kabul edildi ve okullarda incelendi. Gün batımında bile antik çağ, zaten antik Roma'da, Sofokles ulaşılamaz bir rol model olarak görülüyordu.

Görünüşe göre, bu nedenle, diğer oyun yazarları genellikle onun trajedilerini eserlerinin kaynağı olarak kullandılar. Çağdaşlarının oyunlarından çok daha dinamik ve inandırıcıydılar. Tabii ki, farklı dönemlerin yazarları metinlerini kısalttılar, ancak asıl şeyi her zaman korudular - kahramanları cesur ve adil.

Trajedilere ek olarak, Sofokles hicivli dramalar da yazdı. Bunlardan birinin "Pathfinder" adlı bir parçası biliniyor.